İçinde saklı olan her ne varsa aşka adına kus bu gece

Dök içinde seni mahveden zehri sus bu gece

Benden sana hayır yok artık beni defterinden sil bu gece

Gözlerinden bir sürme gibi çekip al beni rüyalarından beni düş bu gece

 

Gökkuşağı silindi silineli gökyüzünden,

Maviler griye büründü bürüneli asumandan

İklimler değişti değişeli semadan

Gözlerini mavi bildim hep, maviye hüzün salındığında

Gözlerinin yağmurlarında ıslandım hep

İklimlerine sığındım senin, sıcaklarına

Bir soğuk hava dalgası gibi sür beni uzaklara, ötelere...


Tufandan tufana uğradığımızdan beri aşk ülkesinde

Nuh-u nebiden bu yana

Kıtlıktan kıtlığa düştüğümüzde aşk ülkesinde

Yusuf hakem olduğunda aşkımıza

Bize bir haller oldu bu aşkın kıyameti koptu

Artık bu aşkın gideri yok kalbimizde ederi de

Çek aşk silahını dokun gözlerinin tetiğine

Ve bitir bu aşkı kahramanca, yiğitçe

 

Aşklar çeşitlendi çeşitleneli kalplerde

Meşkler tükendi tükeneli hikâyelerde

Beni aklından çıkar anma bir daha

Beni fikrinden at düşünme bir daha

Değişmeyen tek şey aşkımız olmasın tek

Direnen tek şey sevdamız olmasın yek

Tekrara düşmeyelim, sıradanlığa…

Ayrılık gelip konsun çardağımıza

Yaksın çıramızı koysun kapı önüne posamızı

Günü gelir sen de koyarsın postanı giyersin aşkın postalını....


Beni kus bu gece

Bir safran gibi at içinden

Beni sil cebinden

Bir yaban gibi at defterinden

 Beni unut bu gece

Bir yaraymışım gibi kabuk bağla bana

Bir sövgüymüşüm gibi savur dilinden

Bir gâvurmuşum gibi et imanımdan

Beni sil kalbinden izim dahi kalmasın

Beni it kendinden uzağa dizim değmesin dizine

Gözüm değmesin gözüne canım canına…

 

Çocuklar uçurtmalarını uçurduğunda

İnsanlar çeşme başında elleriyle su içtiğinde

Denizde yakamozlar ortaya çıktığında

Ateşböcekleri karanlığı aydınlattığında

Bir tek o vakitlerde

Doğallığını yitirmeden aşka ihanet etmeden

Yapaylığa ve kaypaklığa düşmeden hatırla beni

Beni bir bebek doğduğunda hatırla

Ve o bebek büyüdüğünde unut beni

Çünkü masum bir aşktı bizimkisi

Bir çocuk masumiyetine benziyordu

Zaman geçtikçe ve çocuk büyüdükçe

Yitirdik biz bu masumiyeti, kirlettik aşkı

İçine ettik aşkın herkes bu yüzden şaşkın


Sil beni aşkından

Kendinden düş beni

Hüzne kat beni

Yalnızlığa sal beni

Ayrılığa at beni

 Beni düş düşlerinden

İç işlerinden at

Aklına getirme

Fikrine dolama

Zikretme…

Yakandan at beni

Eteğinden silkele, kalbinden de


Beni sana mahkûm et!

Seni bana hüküm kıl!

Seni bana özgür kıl!

Beni sana muhtaç et!

 

 

 

( Beni Sana Mahkum Et başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 10.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu