HASLET PAZARI


Esnaf düşünceli, çehreler asık
Baktığım her yerde kederden izler.
Rağbet yok müsbete, satışlar kesik
Haslet pazarında gülmüyor yüzler.

Tevâzû yanında erdem bedava
Yine de açmıyor, kasvetli hava
Kalpler paramparça tutmuyor sıva
Haslet pazarında gülmüyor yüzler.

Onurun incisi toz ile kaplı
Vefanın sırtına yivli ok saplı
Dürüstlük arayan "ahmak" lâkaplı
Haslet pazarında gülmüyor yüzler.

Nezâket, letâfet en alt köşede
Hoşgörü hapsolmuş küçük şişede
Nice gözler gördüm; hep endişede
Haslet pazarında gülmüyor yüzler.

Yok satar sandığım tebessüm bile
Hasretti âdetâ bir tatlı dile
Eksiğim çok geldi, almadı file
Haslet pazarında gülmüyor yüzler.

Ne gerek yemeğe, aç değil toksan
Âmâ ne görecek lambayı yaksan
Bir tek ben kalmışım edebi noksan
Haslet pazarında gülmüyor yüzler.

Arsız dükkanında kura, sıra var
Kin nefret alana, üste para var!
Duymadık demeyin, büyük yara var
Haslet pazarında gülmüyor yüzler.

Ey Yolcu! Kulak ver, sanma meyyitsin!
Hâlâ mı vaktin yok, nâmüsâitsin?
Bir el uzatında dertleri bitsin
Haslet pazarında gülmüyor yüzler.

Mecit AKTÜRK
Berlin, 30.05.2013

( Haslet Pazarı başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 30.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.