Bu gidiş nereye uzanır bilmiyorum anne...
Sen gideli çok şey değişti biliyorsun.
Ne insanlar ne doğa ne güneş ne ay aynı.
Acılar bile değişti anne, hüzünler flu bir bulut gibi gözlerimizde, renklerimiz soldu, özümüzü kaybettik kıvranıyoruz nef(e)slerimizle.
Her şeye eyvallah dedik sanki, biliyor musun artık kime ne zaman sarıldığımızı bile unutacağız bu gidişle. Kalp teması yoktu şimdi göz teması bile riskli anne. En son kime nasıl baktığımızı unutmaya mahkum edildik belli belirsiz sebeplerle ki bu sebepler insancık virüsleri bu sebepler çağımızın unutma virüsleri.
Çok acayip anne. "Temizlik imandan gelir" cümlesine tüm dünyanın gün gelip de çeşitli sebeplerle korkudan bağlanacağını hiç beklemezdik değil mi.. ki oysa uyulsaydı her olması gerekene ne bu virüsler ne bu acılar ve dahi hüzünler icad edilmeyecekti.
Evet kısaca günümüzün özetini anlattım sana anne. Şu an iki gün önce başlayan zaruri bir karantinanın tam ortasındayım. Bu karantina aslında bir benim için değil tüm dünyalılara özgü bir durum. Bu durum yalnızlığın ne kadar faydalı olduğunu anlatan bir kavram belki de ablayabilirsek tabi ki...
Diyeceğim o ki anneciğim dünyaya gelesin varsa da sakın gelme izole edilmiş hayatları bi takım güzellik maskeleriyle yaşamaya calışan bireyler olduk.
Gel ama rüyalarıma gel yalnızlığın tavan yapmış şu vakitlerinde de ben seni çok özledim...
Ve ayrıca duâ et bizlere.
Hüzün kalbin, duâ ruhun cilasıdır derdin hatırlıyorum.
Sahi şuan saat öğle sonrası, kimbilir kaç kara’ntina saniyeleri daha geçecek nef(e)slerimizden ve içimizden.
Hadi gerisayıma başlayalım
belki her şey en güzeline ulaşır kimbilir.
17mart2020
Karantinagünlükleri/l