Şiir yazan herkes ŞAİR midir? Yoksa ŞAİR olmanın özel gereklilikleri mi vardır?

119 izlenme 15 yorum 30 Mart 2024 Cumartesi - 23:37
Her şiir yazana ŞAİR diyebilir miyiz? Şair olmanın özel şartları var mıdır? Kısaca kimlere ŞAİR denilir?
Yorum Yaz
Yeldegirmeni
1 Nisan 2024 Pazartesi - 12:53
Cevap Yaz
Dünya her gün daha ve eskisinden daha cok yozlasiyor, yikiliyor, zulüm talan vahset dehset cinnetinde INSANLIK DISI kahrolasilari sanciyip sizliyor. Sanat olsun diye ...yalanciktan mükemmel göllerde nayloncuktan kugulara...yüregi yeterek kaleminin hakkini hangi formatta olursa olsun diledigi gibi özgür ve özgün gercekligiyle vererek afi sözü olan herkes en tanidik insandir. Onurlu sayginliginsa kimsenin kendini kistaslayan kaliplasmislik molozundaki ÜSTENCILiK patronluguna muhtaclik duymayan; ve kime nerde ne zaman nicin ne iletip söyleyecegini bilen derdin meramin sahibi koca yürekli sairdir vesselam.
Yeldegirmeni
1 Nisan 2024 Pazartesi - 12:45
Cevap Yaz
Cünkü toplumsal hassasiyetlerin olusum degisim dönüsüm aktif pasiflerini düzenleyip belirleyen ODAK ve KAVSAK noktasi kabul ettigini sindirme veya reddererek TEPKI verme duyarliligidir. Kayitsiz karamsar muglak kime ne dedigini bilmeyen, somut yasam gercekliginden uzak, her saniye ve her defasinda kime hangi dil poz kalip ve sekilsellikle ne yazip söyleyecegine kendi saplantilarini dayatan gizli kapakliligin KISIR DÖNGüLÜ KABIZLIK üretmekten baska hic bir yol yürüyüsü, nabiz yoklayisi, özgür ve özgün bakisi, yürekli durusu , aydin ileri görüslülügü ve cesaretli tutum tavri olmayan sorgusuz KABULLENMELER ssir sanati da tipki ilim bilim ulasim egitim iletisim gibi soyan sömürenlerin TALAN SERMAYESI hasilatina siparisi verilmis servis getir götürcülügü ederler...

Daha coook su götürür bu konu ama sanirim bu kadari kafidir benceden.
Yeldegirmeni
1 Nisan 2024 Pazartesi - 12:37
Cevap Yaz
DERDI MERAMI sorumlulugu akli fikri vicdani olmadikca siir siir olsa ne yazaaar, sair söhretlilik molozu alsa satsa ne yazar. Siir ahlak bekciligi veya insan törpüleme tornaciligi kaun nizam dairesi olmadigi gibi, dünyanin derdini insanligin degerlerini tasiyip güncel cagdasligin getirisine göre kabullenen veya reddeden tepkisel durusun ve sorumlulugun akil fikir yorarak duygusal iscilikle özeyen bezeyen yürek cirpinislarin cesaret ve gayret külliyatidir. Kimse burda ne ilahtir, ne üstün üstad ne alcak sevi ne de acemice caylak. Siirin ritmini sinirini gercekligini tinisini konusunu cesaretle tasiyabilen ve hic bir perde paravan maske imrenti taklit kopyaciliga dayanmadan kendi hali dilince duyup görülen samimiyet ve somutluk belirler. Baska hic kimse. Bazan costurur bazan üzdürür bazan müjdeler bazan kara haberden sual sorar, sadece ACI DAMARLI küflü kof sekilselcilikle herseyde oldugu gibi siir sanat da sahtelesen yozlasmalarla cürür kokusur tekrarin tekrariyla cagdasligin geregini yerine getiremeyen ur irin iltihap cukurundan sonsuz yozlasmalarin zibiline dönüsür , saiir dediginse kendi kapali devresindeki kaprisli kibirliligin patron sahipliligine ölü yasamlar kokusmuslugunu tasiyan hammalin kendisidir.
Ki eger; sekilsel bicimselliklere bakarak iceriginde ne olursa olsun hic umursamayan siir -sanat patronculugunun özel katkisiyla...nerden nasil kazandiginin hic önemi olup olmadigini sorgulamayan yeryüzü salaklasmalari dogar türer cogalir..
Yeldegirmeni
1 Nisan 2024 Pazartesi - 12:24
Cevap Yaz
EGER....
Eger, FORMATLANMIS KALIPLARLA ( bu arada siirin SERBEST basligi altinda katagorize edilenlerde dahi en cok piyasalastigi tezgahta görülen seydir kapis kapis ve kiran kirana imrendigine benzeme kaliplasmalari ) siiri insan dogalligindan yirtip koparip sökülmüs parcalanmis SUYUTLASMALARIN alicisina göre sekil ve bicimlere donatmak, kendini her servise MUKTEDIr, gecis ve kabul izni vermedigi herkesi kelepir zibilinden sayan ukelaligin, böbürlenmenin yahut mal sahibi PATRONLASMALARIN kibir abidesine dönüstürür. Bu bakimdan sekilsel ve bicimselligine bakilarak kendilerince her sanatin ilahlari veya sorgulanamaz üstünlükteki ustalari üstadlari sairi azamlari duygusalligin pirleri YÜCELiKTE sureti haktani sayanlar, günümüz piyasasinin herseyi bizzat tüccar olanlari dahil satiliga koydugu söhretlilik ölcümetresiyle ...
Eger AGLATIYOR ÜZÜYOR damarlardan dokunarak sekil bicim uyak kaide kaafiye yahut serbest akintilarda buyrulan yere oturmussa BASARMIS ve KAZANMIS GETIRILERIN siiridir, degilse acemi caylak cirak laftan sözden ne anlar -yaklasimli üstten bakisliliginin- DÜZ MANTIK NESiRCISiDiR vezneciligi damgalanip yapistirilir kendini sözün yazinin siirin ve sanatin sanayi sahibi veya üretim ciflikcisi zannedip bilenler.
munise-senem-ucar
31 Mart 2024 Pazar - 23:09

31 Mart 2024 Pazar - 23:20
tarihinde güncellendi...

Cevap Yaz
Ben konuya şu açıdan yaklaşmak istiyorum şiir yazan herkes şair midir sorusundan ziyade şiir yazmaya tetikleyen neydi sizi şiir yazmaya iten neydi bence bu çok daha önemli konuyu irdelemek için bu açıdan bakalım


şöyle ki beni şiir yazmaya iten çocukluğum oldu daha çocukken yazmaya başladım bu tabii ki de şiir sayılmazdı şiir olamazdı çocukken defterlere yazardım o an içinden ne geçiyorsa yazardım sonra fark ettim ki yazdıklarım daha çok duygularım ile alakalı yani şöyle tabii ki edebi niteliği yoktu yani ama yine de değerliydi çünkü içten gelen safi duyguların kağıtta vücut bulmuş haliydi. Evet, sonra fark ettim ki bendeki bu yazı yazma dürtüsü kolay kolay bitmeyecek bir uğraşı haline dönüşecek ve dönüştü de beni tanıyan herkes neden edebiyat öğretmeni olmadın der sorgular bunu ben de dedim ki ben tabi ki edebiyat öğretmeni olmak isterdim olsaydım fena olmazdı ama ben böyle de mutluyum.

Şunu biliyorum ki
Yazı yazmak dürtüsü olmayan insanlarda gördüğünü ya da anladığını farklı bir biçimde ifade etme kabiliyeti isteği olmaz


Yazı yazanlar daha çok kelimenin anlamlarının ikinci ya da üçüncü segmentine koşarlar. Yazı yazanlar başka bir boyuttan bahsederler dünyayı ve kendi etrafını ifade ederken...


işte bundan dolayı yazı yazan insan kendini şanslı hissetmeli.

öte yandan yazı yazmak kolay bir uğraş değil aksine yazarken bilmeyerek bir takım içsel bunalımlara kapılabilir insan derinlere sürüklenirken yanlış yollara sapabilir.

Hep şöyle dua ettim Allah’ım bana hediye ettiğin bu kalemin Şükrü’nü eda edebilmeyi bana nasip eyle sarf ettiğim kelimelerin Şükrü’nü eda edebilmeyi bana nasip eyle



MESUT ÇİFTCİ
31 Mart 2024 Pazar - 21:48
Cevap Yaz
Resim çizen herkes ressam mıdır? Şarkı söyleyen herkes müzisyen midir? Yazı yazabilen herkes yazar mıdır? Bu tür sanatsal faaliyetlerin temelinde yetenek yatmakta olduğundan yeteneğin emek ile işlenmesi sonucunda o sıfat hak edilir bence.

Bu durumda şiir yazan herkes şiir yazarı olabilir ancak şair olmak daha derin ve özgün bir anlayışı gerektirir. Şairlik, dilin inceliklerini ustalıkla kullanabilme, duyguları derinlikli bir şekilde ifade edebilme, hayal gücünü ve yaratıcılığı zenginleştirme yeteneği gibi özellikleri içerir. Dolayısıyla, her şiir yazan kişi şair değildir, ancak şairlik yeteneğine sahip olanlar şiir yazabilirler diye düşünüyorum.

Konuyla direk bağlantısı olmayabilir ancak şiir konusunda şöyle de bir düşüncem var; şiir yazılana kadar şairin yazılıp yayınlandıktan sonra okurun olur.
ERHAN TIĞLI
31 Mart 2024 Pazar - 17:25
Cevap Yaz
Yazılan dizelerin düz yazıdan farkı yoksa, düz bir anlatım ve kalıplaşmış konulara kalıplaşmış sözler yazıyorsa o şiir değildir, olsa olsa manzume olabilir. Yazan da şair olamaz, manzumeci olur sadece. Şairlik kolay değildir, birikim, çaba, ahenk ister. Şart mı şiir yazmak, duygularınızı düz yazıyla anlatın.
Yeldegirmeni
31 Mart 2024 Pazar - 16:00

31 Mart 2024 Pazar - 16:03
tarihinde güncellendi...

Cevap Yaz
Herkesindi yasama hakki. Istisnasiz herkesindir siir söz kelimeler doiller dagarciklar . Dokunup duyan yerini hic kimseye benzeme ÖZENTISINE girmeden, sahici, gercek, sade, yalin, özgün, taklitsiz oldugu duygu damarlarindansa, derdini duyurup kendi anlatim gücü bilgisi becerisi farki katkisi katilimi ve paylasimiyla, DISA VURUP Iifade etmeye cabalayip - BEGENiLME ve TAKDiR EDILME SÖHRETLiLIK BUDALALIGINA KAPILMADAN- cirpinan her cesaret siirin ana topragi ve SAiRIN akil fikir duygu hhayal his vatanidir. Kimse kimsenin ne süslü yazilimlar altinda kibirli kaprisli köpüklesmenin dangalakligiyla siir tutkulusuna eziklik yoksunluk veya DEGERSiZLIK ölcütleyen tabela profilinden kendini afyonlayip dayatmanin ne muhatabidir siir, ne de insan kaynagidir sair.
Yeldegirmeni
31 Mart 2024 Pazar - 15:52
Cevap Yaz
Bir IC DÖKME isidir siir. Icinde kanbaran köpüren cosan sizlayan birikenleri disa vurma haysiyetini ve hassasiyetini uzun cümlelerle düz yazilarda söyleyemeyen derin duyumlarin isidir siir, yüregi yeten herkesse SAiRDIR. Bunun kistasi ölcüsü kalibi ayari kimsenin ne haddidir ne de hakki.
Yeldegirmeni
31 Mart 2024 Pazar - 15:50
Cevap Yaz
Evet...hic kuskusuz öyledir. Sayi sayarak heceye uyuma uyaga kafiyeye duraga düzene, sadece kaliplasmis donuklugun tekraaar tekrar edisine hersey eskir cürür baskilanir ve insan kaynakli canliktaki hayatini LACKALASARAK yitirir kaybeder. Cünkü insan duyg düsünce hayal his duyum algi sezgi sermayesiyle kaliplarin kesitlerin ölcülmüs bicilmis ROBOT aygiti veya torpidodaki aglayan kizan köpüren sustalisindan dokunup dürtüklendigi buyrulmusluga pilli bebek ibaretligi degildir.
Şair Baba
31 Mart 2024 Pazar - 15:20

31 Mart 2024 Pazar - 15:21
tarihinde güncellendi...

Cevap Yaz
Herkesin içinde şiirleri vardır, yazabilenler şiirlerini yazar, yazmak elbette ayrıcalık, herkes şiirlerini yazamaz, keşke yazabilse, bu konuda ben, üstat Necip Fazıl'a benzer düşünüyorum, her şiir yazan bence şairdir ama birinci sınıf şair değildir, o ünvanı yıllar içinde sadece halk verebilir.

Şiirin malum, bir ana fikri birde metaforlarla yapılan süsü vardır. Bana göre şairler dört çeşit, ana fikri ve süsü mükemmel şiir yazanlara birinci sınıf şair diyebiliriz, Ana fikri mükemmel ama süsü az olan şiirleri yazanlar, ikinci sınıf şairlerdir birinci sınıf şair olmaya çabalarlar, ana fikri olmayan ve süsü çok olan şiirleri yazanlar, günümüzde en çok onlar var, üçüncü sınıf şairlerdir, bir de dördüncü sınıf şairler var ki yazdıkları şiirin ne ana fikri ne de süsü vardır.

Dr Barbaros İrdelmen
Gökdeniz
31 Mart 2024 Pazar - 12:58
Cevap Yaz
Yazılana Şiir diyorsak, yazan da elbette şairdir. Kavram bilimi böyle söyler :)

ERHAN TIĞLI
31 Mart 2024 Pazar - 11:15
Cevap Yaz
Şiir yazan herkes şair değildir, eskiler kendini şair sayan ya da sanan kişilere müteşair, yani şairlik taslayan derler. Şiir yazmak, şair olmak kolay değildir. Çok okuyacak çok düşünecek, yazdıklarını hemen beğenmeyip ekleme ve çıkarmalar yapacak, düz yazıdan arklı şeyler yazmaya çalışacaksın. Söz gelişi ben yaşlıyım sen genç yerine ben sonbaharım sen som bahar demelisin. Aşkı som bahar olarak niteleyip aşkındır benim som baharım, diyebilirsin. Söylenecek çok şey var ama dinleyen, uygulayan yok. Eski öğrencime bu konuda öğütler verdim ama o gene bildiğini okudu.
AhmetZeytinci
31 Mart 2024 Pazar - 10:26
Cevap Yaz
Aziz Nesin merhumun dediğiyle ''Türkiye de her üç kişiden dördü şairdir.'' Hece yaz, aruz yaz ya da serbest yaz sen de şairisin. Şairlik bir meslek de değil aslında zevk için yapılan bir etkinlik. Ha gelip de her hangi bir edebiyat sitesinde şiir yazıyorsan şairsin. Hiç bir zaman yazıp da ''Ben şair değilim.'' cümlesi kuranlardan olmadım. Ben şairim, sen ya da okuyan her kimse benim şiirlerimi beğenir ya da beğenmezsin o da senin sorunun. İyi ya da kötü yazan herkes şairdir...
zzz
31 Mart 2024 Pazar - 08:32
Cevap Yaz
Bana kalırsa şair olmanın özel şartları yoktur. Yüreğini şiire açmış ve şiir yazmış herkes şairdir. Zaten artık günümüzde ne okuyan kaldı doğru dürüst ne de yazan. O yüzden bu işi daha da zorlaştırmamak lazım.
Yorum Yaz