KAFKA’DA BÖCEĞE Mİ DÖNÜŞSEM
Kova kova su verin
Değirmenim durmasın
Dönsün çarkım azıcık
Katran dökün dişlere
Yağlansın vıcık vıcık
Kuru yeller çıkmadan
Ve şimşekler çakmadan kurumuş kafalara
Ardından kemiklerim etinden ayrılmadan
Şişirerek üfleyin ciğerleri nefesle
Kovalayın akşamı karanlıklar çökmeden
***
Toplanıp erdemiyle
Ve tevazu yok olmuş
İnce çizerken kalem
Garip kalmış ve solmuş
Kırlarda mahzun lâlem
En iyi kuş kargadır
Başka kuşu tanımam
Sabahları bal ve yağ akşamları yediğim
Mis gibi kaburgadır
Ben kristal bir kadeh
Zamanda vitrindeyim
Çok şükür ki bu arzda
En fazla derindeyim
***
Kan kokan çaputların
Üstünde uçup duran
Sinek mi olsam acep pek kararsız kaldım ya
Beyninde nemrutların
Büyük kinle beslenen
Bu arada
Aklına birden düşsem
Evlat hasreti ile hislenen
Her yerde ve seherde beni bana sorduran
Uzaklardan babama mektup yazıp yollasam
Ve ardından
Kafka’da
Böceğe mi dönüşsem
(01.01.2013 /Elazığ)
Güneri Yıldız