Sürme oldu bakışlara süzmeler
Aşkın kavil ışığında o vuslat
Petekteki balda dolu süzmeler
Yavan şebit kaşığında o vuslat

Tutunduğum incecik bir ip sırat
Tırıs değil dört nal koşar ak kırat

Tâciz edip haczi koydu kararı
Çizmeden çok haddi aştı zararı
Kırdı geçti ko’madı bir yararı
Harami’nin fasığında o vuslat

Tevhid eyle imdat gelir son sürat
Çırpınırken kanatlanır o fıtrat

Kör tırpanla toplanmış bir mahsulüm
Emâneti i-adeyle mesulüm
Sap mı, yoksa üründen mi yoksulum?
Hızır gibi sabığında o vuslat

Güzelliğe kulluk eder kâinat
Yâr gönlünden başka yoktur saltanat

Omuzlarım bana bile zor yüktü
Feryatlarım Dünya’lardan büyüktü
Dönek isyan köze dönmüş göynüktü
Beyt-i mâmur yıkığında o vuslat

Çiğ çiğ durma, biraz pişde et biat
Köşe buçak ta kalmasın zâyiat

Kabuğundan silkinerek pîr çıkan
Rüyasında yâri görür acıkan
Beyne vurur delikanlı acı kan
Etekteki sarkığında o vuslat

Dinmemişi talan eder tor afat
Fukaranın kalbindedir şatafat

Sevgiliden mal soyduk biz kime ne?
Canan ile sop soyduk biz kime ne?
İçip kaçıp ten soyduk biz kime ne?
Veled-i Kalp şıkşığında o vuslat


Büyüsüyle şâh-a kalktı rûhiyât
Vuslatında bırakmadı arziyât



4+4+3

Tor :: alışkın olmayan, yabani: “Bazı da oynarsın tor atlar gibi / Kış günü aç kalmış boz kurtlar gibi”

Sabık :: Geçen, önceki, eski

Göynük :: Yanık, yanmış. .. 

( Vuslat başlıklı yazı yoksul tarafından 9.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.