-demek sen bizim

            Döndünün Hacı’nın oğlusun ha! ! !

baban senin kadar ya varıdı,

            ya yoğudu benim bilividiğimde”

“-hinci garşından geşse tanıyaman”

“-belki o beni bilebilir de”

“-bil bakalım İbirem,

bilebilecen mi bakalım bu adamı”

“-ben amcayı hiç görmedim ki! ”

……..

“-bizim köylü len”

….

 “-eyi de ben köye kaç yıldır hiç gelmedim ki

ben köyü unutmuşken”

“-ha gapberif ben bile bilemedim töbossun

            huncucuk çocuk nerden bilsin”

“-tah(m)in etsin bi bakalım”

……..

“-Bobuş Emminin Osman mı? ”

“-..”

“-Askerden dönmeyen Kel Dudunun Cıstan mı?”

“-Hacı Mamıdın Memet”

“-Çil Murad”

 “-Aynının Osman”

 “-Feyzullahın Doğan”

“-Mükerrem”

“-Nazım”

“-Halis”

“-Mustaddin”

…..

 “-Mustatdin? ”

“-gavıra getdi okumaya deye

gediş o ğediş”

“-demek ki onlar da gelmiyor

            yıllardır öyle ya”

“-emme hala esameleri okunuyoru işde ırafık”

..

“-bizim esamemiz bile kalmamış ”

…………..

  

 “-aaah ulan ahhh! 

            anasını satdımın,

            ne günah işledik bilmem ki

feleği baya,

            gücendirmişiyin’ belli

değilse; …

beninen ne alıp-veremediği var ki

fırlatıp atmış bizi,

                        gurbet ellere

her birimizi bir yerlere,

harabolmuş evyerimiz

kayıp olmuş esamemiz

yolumuz düşse nere geliriz,

gerçi hangi kapıyı çalsak,

olur buyur edenimiz

ammaaa,

ila ki birbirimiz…

 

ayağımızdan zencirlenmişiz

            sanki oralara

mahkum olmuşuyuz

            kendi kendimize

ne düğün,

ne bayram bilmişiz

ne de hiç değilse

anamızın babamızın

            son nefesinde yetişip de

bir damla su vermişiz”

“-nasip değilise yapcak bişiy yok”

“-orası öyle de

bu güne kadar selam alıp vermemişiz

bizim diyeceğimiz hiç kimseye.”

……..

 

“-oysa; hep sıkıntısını çekmişiyiz yıllarca

uykumuz kaçmış gece yarılarında

…….

 “acaba nasıllar” açlar mı, açıklar mı,

                        hastalar mı…,

sobalarını yakan oluyor mu

öyle ya!

 

başlarında bi iş mi var acaba diye…

içimizi yakmış yollar boyunca

 “sizlere ömür” duyma, kaygıları

oooooooof  of,

şimdi neye yaradı… hıhnm”

kimimiz kaldı ne biliriz..”

 

 


ARKASI YARIN


NOT:

ortaokulda okumak için köyden geleli ay bile olmamış da olsa bir köylümüzü görünce koşup elini öpüyordum hasretle.. harçlık verende oluyordu belki bu yüzden.. belki tanıdık bir simaya rastlamak çok seyrek olduğundan, ya da tanıdık bir akranım olmayışından. ancak ilk defa birini görüyordum köylümüz Osman Amcanın yanında.. uzun soluklu bir hikaye bulacaksınız..

(bu resi şiiri SENDE YAZ'a borçluyum. Teşekkürler güzel büyük aile.)

saygılarımla

İbrahim ÇELİKLİ

( 40 Yıl Sonra 1- Ahh Ahh başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 31.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu