hani bir kız çocuğu vardı...
keçi gibi inatçı
ama bir gelincik kadar da narin

 
düşlerini uçurtmasının püsküllerine saklamış
ağaç da asılı kaldığından habersiz
gökyüzüne takılı kalmış gözleri
 
aklında kardeşinden uttuğu bilyeler
dünyaya benzetirdi onları
hayalleri gibi rengarenk
 
yutkundu...
yere dağılan bilyeler gibi
dağılan düşleri yerle bir olurken
içinden de sustu dünya'ya
dışı gibi...
 
yitirilmiş acıları çekti içine
albümdeki tozlu resimlerden
boşluğa sarıldı yokluğa ağladı
 
elinde avucunda kalan bir kaç Anı
ve andığı anda durmadan akan gözyaşları
 
güldü sonra kendi kendine
çocukken gördüğü teyyarelere bağırdığını hatırladı
beni de götürün diye
kimse onu anlamıyordu ama o özgürlüğe aşıktı
belki de bir atın yelesinde...
 
işte o anlarda
kimse sarmasın istiyordu yaralarını
kapandıkça içini kaplıyordu cerahat.
 
Acıları mı yaşayamadım
bari anılarımı yaşat ey hayat
bırak kederlensin
bırak solsun yüzüm
acılar beni büyüttü
bırak ta saygımı göstereyim
yüzüme düşen çizgilerle
 
çocukken istemeden büyümek zorunda kalmıştı
şimdi ısteyerek çocuk kalmak istiyordu
salıncaklarda tahtaravallilerde
adı çıksa da deliye
aman be
ne derlerse desinler
el alemden bize ne
 
yazarken yorulmuştu
sanki kendinden katmıştı
 
 
Şimdilerde hayatından
Şikayet ediyorsun ya ey mutlu kişi
Benim Senin boyun kadar büyüttüğüm
hayal kırıklıklarım
senin gidemediğin kadar
gelmişliklerim var...

“gelmişime geçmişime ve gelemeyenlere ithafımdır.”

  ...süveyda...

    ( Kırık Düşler başlıklı yazı Süveyda tarafından 6.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
    Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.