Devranın kastı var şu garip cana,

Habis bir ur karışmış bir kere kana.

Izdırabım var desem ne olur?

Sıralasam dertleri, sersem ne olur?

 

Fikrime kazıdığım, şifasız elem.

Çöz dedi muammayı kırılgan kalem.

Sayfalar dolusu yazsam ne olur?

Boynuma asıp da gezsem ne olur?

 

Ansam da her gün yarin adını,

Hayal-meyal hatırlarım aşkın tadını.

Nemrut gibi anılsa ismim ne olur?

Kalsa da, kalmasa da, cismim ne olur?

 

Şu canım kopmuş, canım özümden.

Yağmur olup akmış, yaşlar gözümden.

Fırtına olup da, essem ne olur?

Ağlayıp, inlesem, küssem ne olur?

 

En keskin bıçak, tövbeler dile...

Bir asır sürse bitmese çile.

Vuslatın tohumunu eksem ne olur?

Hicranın acısını çeksem ne olur?

 

Ya Rabbi aşığım bağışla beni,

Bu aşk ile canıma giydir kefeni.

Şu dünyada yalandan gülsem ne olur?

Vakit tamam ise, ölsem ne olur?

 

                               Mehmet Fikret ÜNALAN

( Devranın Kastı başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 22.12.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.