Sabaha ermiş gecenin yorgun zihninde
Gül yaprağına düşen çiğ tanesi sanırsın billur katreyi
Lâkin gözden süzülen bir damlacık hüzün
Berrak ve narin gül goncasının gözyaşıydı
Dünyaya göz açan maviliklerden toprağa düşen

Ne zaman gecenin kasvetli yokuşu aklıma gelse
Tırmanır zihnimde bin bir zorlukla aydınlığa yol alan hayaller
Bir hüzün yerleşir bağrımın ta orta yerine
Yine çalınır o garip beste kulaklarımdan yüreğime inen
Ve kalan tek hatıra, gözlerime bakan bir çift göz ve bomboş hayaller

Saat geceyi aşmış yarına, yokuş inen hızıyla
Kayıp giden hayaller olur saatin sıfırı geride bıraktığı zamanda
Uzaktan bir ses bekleyen kulak olur yürek pür dikkat
Ne bir ses, ne bir seda, yine bomboş hayallerin lâl olmuş dili gibi sabahlar

Deli dolu esen rüzgâr ürpertir deli dolu ruhu inceden inceye
İçinde, özlemlerin hapsolduğu dağ gibi bir yürek atar gelmeyenin yolunda
Dilde ‘'Seni her nefeste özledim bugün'' türküsü, acı veren tadında
Hüznün rehavetinde uyuşan beden suni nefes almakta umutlarla
Kurşun yarası yokluğu var ellerde, başka gecelere kalan kâbuslarda
Ve dili lâl olmuş gülün gözyaşları süzülür mahkûm kalbin kırıklarında...

( Gülün Gözyaşı başlıklı yazı Ahmet Moran tarafından 1.12.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.