"Oysa ki biz
karanlığın bağrında,
Mum ışıklarıydık,
Avuçlarımızla içirirdik aydınlığı,
Güzel yüreklere,
Ellerimizin yanacağını bilebile."
Geliyorlar ardımızdan sinsice
izimizi sürüyor
korkak adamların gözleri
ne Kürt ne Laz ne Çerkez
bu topraklara ait değil bu ayak sesleri
siz bilmezsiniz
sokak lambaları yok buralarda
siyahı kıskandırır
gecenin karanlığı
çekip gitsem olmaz
söz verdim yurduma
taşımalıyım esmer benizli çocuklara
aydınlığı
Bayram yürü diyor "Yasemin hızlı yürü"
sarılmışım alamıyor kucağımdan
Betül'ü
yeri göğü çınlatıyor hıçkırıkları
kahretsin!
saklansak bir kuytuya
feryadını duyacaklar
boş yere gizlenmeyelim Bayram
bizi bu gece vuracaklar
yaklaştılar
ansızın yüzümüzü onlara döndük
cahile söylenecek
kucak dolusu sözümüz varken
sustuk, sukuta büründük
nihayet
çınladı kulaklarımızda
keleşin sesi
yağmur gibi yağdı üzerimize kurşunlar
bir ah etmeden
çınar heybetiyle
yıkıldı yere yiğit kocam
gül yüzü kızıla boyandı
kaşları zaten hilaldi
gözüne de bir yıldız değdi
bayrağa benzedi Bayram
anlatsam anlar mısınız
hissedebilir misiniz o anı
hangi sevap temizleyebilir
böylesi günahı
hıçkırıkları kesildi Betül'ün
tek kurşun yetti
minik bedenine
düştü iki yana kolları
benim ise
yavaş yavaş buz tutuyordu
cansız bakışlarım
annesini ısıtıyordu
yavrumun ılık kanı
ah benim güzel kızım,
henüz iki yaşında iken,
bu derin uyku neden,
anlamak güç neyin hesabı soruldu senden.
ama üzülme
birazdan güneşin ardına göçeceğiz
binlerce şehit karşılayacak bizi
oraya gittiğimizde
hiç çekinme
aç göğsünü
nura bezesinler yaranı
hak Peygamberin dizine uzan gülümseyerek
okşasın ipek saçlarını
kalk Bayram kalk
kızımızı da alıp gidelim
inan bana
bu bir tükeniş değil
biliyorum
destanımızı yarına taşıyacak
yurdumun gözü pek, aslan yürekli
çocukları
kirli kalemler eskitemeyecek adımızı
yıllar geçse de
unutulmayacağız
ardımızdan şiirler yazacak şairler
sevin Bayram
kırdık ölümün belini
sonsuzluktayız biz
vurulduk ey halkım
cahil kurşunlar pusu kurdu ömrümüze
mertçe yaşanan bir hayatın bedelini ödedik
şimdi bizi
minik yüreklerin defterinde, kaleminde arayın,
biz gene sabahın en erken saatlerinde
onlarla beraberiz,
bağırıyoruz gür bir sesle , gücümüzün yettiği kadar
VARLIĞIMIZ TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN !
(
Armağan ( Tekin Ailesinin Yiğit Anısına ) başlıklı yazı
Okan KİLİT tarafından
24.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.