Hayât bardağından
kan taşıyor zamanın
Gözlerin geliyor aklıma
Kaktüs
kaktüs b/akıyorsun damarlarıma
Şah damarımdan yakaladığın
ân
Herkes kuma gömüyor kafasını
Hedefin yerle bir ediyor
gök sofrasını
Neyransı nevrûzlara uyanıyor dünyâ
Kaybediyor
ziyâ nûrlu nevrasını
Oysa nihânsı nakkâşlar melis
gibidir
Mâhir sadâlarla dolaşır çiçeklerini
Bağırmaz,küfretmez
cennetsi değerlere
Kral yapmaz arıların eşeklerini
Mediha
özlerle doldurur döşeklerini
Hayât bardağından
jiyân taşıyor mekânın
Sözlerin hâlesiz kamerler
doğuruyor
Gülşende çakıl gibi toprak büyüyor
Gamzen
meydân okuyor titrek yüreğime
Lavlaşan çukurun mezârım
oluveriyor
Ben ölünce nazlı kâ’inât da ölüyor
Oysa
gülfem güzînler Hamza gibidir
Nîlgün nevresler yetiştirir
mektebinde
Sabırlıdır,karârlıdır,âdildir
Beyazla siyahı
birbirinden ayırmaz
Kılıcını çektiğinde adam
kayırmaz
Ey dünyâlık pazarlıklarla beslenen
/besleyen sahtekâr
Bırak artık ebrû ebrû yalaklığı
Senden
ne servi olur ne çınar
Yoksa bu yara çok kanar…
Dursun
Tiftik