Taht-ı revallisinde sallanırken minyatür kalbi

Su savaşlarında yenik kahkahaları vardı

Dizlerine kan dökülürken

içine kapanırdı her ağlamanın ardından

Yüreği taş çizikleriyle bezeli

Ve yine aşk derdi hiç usanmadan

 

Gamzelerin derinliklerinde bir okyanus

Açık kalır hep gözlerinin ferleri

Sevdasından karanlığı boğarken

Tozlu yollarında çiğner tüm şehirleri

Kanatlansın diye sevda tohumları

Gözden ırak uçurumlarda bekletir ayrılıkları

 

Yaşamın masal tadını hissederken her nefeste

Hey çocuk, diye seslenir dünyaya

İçinde  çırpınan semazen melekler

Ayağının altına getirir cenneti

Kainata çocuk gibi bakan anneydi neticede

 

Gökyüzü ellerinde şimdi

Yıkayıp yağmur damlalarıyla yüzünü

Gözyaşı edasında dökülür yanaklarından umutları

Yine de süslesin diye hayallerini

Tutunur kalbinin derinliklerine

 

Aşkı yarı saydam bir şiirdir ilmi gereği

Yazanını meçhule bıraktı mısraların

Sevdikçe kelimeleri kilitlendi dudaklarında

Sevdikçe çoğalırken korkmaz oldu aşk yalnızlıktan

Ömrünü sürüdü Sönmez  bir  yola

Göğü göremediğinden sonsuza uzanarak

 

Duymak istedi dost sözlerinden, hayatta olduğunu

Başına gonca çiçekler  dökülürken gökkuşağından

O en çok gülü sevdi kıymetsiz mevsimlerde

Aşk gibi yaratılmış ölümün koştu peşinden

Yakaladı ışığı söktü aşığın kalbinden

 

Üstü  başı çamur bir  vakitte tutuldu yağmura

Bir  Sude’nin gözlerinde öldürdü  ölümü

Her seferinde yeniden doğan bir umudun ümidiyle

 

 

adem efiloğlu / 

( Yaşamın Masal Tadı başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 27.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.