Online Üye
Online Ziyaretçi
Naçizane okuma alışkanlığı olan ya da okumayı alışkanlık haline getirerek öncelikle evlatlarıma da örnek olmaya çalışan bir babayım demek daha doğru bir tanımlama olacak belki de. Tüm yazılan çizileni kendi filtrelerimden geçirir daha sonra onlarla paylaşırım, bu görsel medya için de böyle. Elbet bir zorlamam ya da metazori bir yönlendirmem olmaz ama seçici davranma zorunluluğum ve sorumluluğum var, buradan hareketle gazete kağıdından yapılmış bir kesekağıdına bile saygın muamele eder, şöylesine de olsa okumaya çalışırım üzerini.
Felaket tellallığı yakıştırması bile bir iltifattır basınımıza maalesef, hiç ama hiçbir habere nedensellik atfetmeden dikkate alınmaması gerektiği kanaatindeyim, elbet okuyacağız ama kendi mantıksal parametrelerimizle bir elekten geçirmeliyiz diye düşünüyorum. Tiraj ve reyting uğruna rezalet diz boyu, bu inanınız dünyanın pek çok ülkesinde aynı ama toplumların genel kültür seviyesi ak ile karayı ayırt edebilmeyi çoktan başarmış. Birkaç örnek ile düşüncelerimi daha anlaşılır kılmaya çalışacağım.
Yandaş medyadan bir günün başlığı “ Albay sivil bayan memurunu tacizden yargılanıyor “, bu haberin ard niyet taşıdığı attığı manşetten hemen anlaşılmaktadır, çok zeki olmaya gerek yok, kalp gözünüz açık olarak ve objektif kriterler çerçevesinde okumak yeterlidir. Albay taciz edince farklı, doktor ya da mühendis ya da herhangi birisi taciz edince durum farklı mı oluyor ? Taciz tacizdir, o kadar, yüz kızartıcı bir suçtur, mutlaka müeyyidesi olmalıdır. Koskoca bir orduyu karalamanın, askere dair bu haber aracılığıyla antipati yaratmanın ne esprisi vardır. Ben bu haberi okurum ve yazanın da, bu yazı da sorumluluğu olanların da yakınlarını içimden usületiyle anar ve zerre kadar dikkate almadan yoluma devam ederim, ne ise yolum.
Yoldaş medyadan bir günün başlığı “ Hacı 14 yaşındaki kızı taciz etti “, yahu taciz, hele ki sapkınca küçük bir çocuğu taciz bence neredeyse idamlık bir suçtur, yüz karasıdır, bunun hacısı hocası olur mu ? Hangi hakla ve hangi aymazlıkla, şerefsizlikle dinimizin şartlarından olan Hacılık gibi ruhani bir sıfatı, Hacı olabilmeyi, Hacı olmayı nasıl bu haberle bağdaştırabilirsiniz ? İlla ki haber yapacaksan yaz namussuzun adını sanını geç git. Bu haberin de taraf olduğu ve köküne kadar ard niyet taşıdığı açıktır. Aynen bu habere aracılık eden ekibin de akraba çevresini içimden usuletiyle bir anar ve yoluma devam ederim, ne ise yolum.
Demem o ki basit bir mantık jimnastiği ve nedensel bakış açısı yeterlidir faydalı haberleri haber kirliliğinin içerisinden süzüp çıkartabilmek için. Yok onun arkasında ABD var, bunda İran var, Patagonya var vs gibi çözümlemelerin hiçbir lüzumatı yoktur efendim, gayet açıktır yaklaşımlar. Komplo teorileri, siyonistlik, misyonerlik gibi faaliyetlere fatura kesip işin ucuzuna kaçılmamalı. Elbet derinlemesine de düşüneceğiz amma sağlıklı bilgiye ulaşabilmek adına gayet sığ ve basit bir bakış açısı yeterlidir. Sadece salih niyetle tarafsızca bir gözlük kullanma gerekliliği vardır.
TV haberleri ve dizileri de bence aynı filtrelerden süzülmelidir. Her dizide eşi aldatmak ve gayrı meşru bir çocuk olağan, öğrenciler öğrencilikten başka her alanda boy gösteriyorlar, canı sıkılan içki kadehine saldırıyor vs vs. İnanınız latin kültüründe dahi bunca alkollü sahne bulamazsınız üstelik bizim inançlarımıza ve kültürümüze ters, tamam zaman zaman içebiliriz ya da ben de dahil alkol kullananımız vardır ama bu toplumumuzun karakteristik bir özelliği değildir. Adamlarda neredeyse kilise sahnesi olmayan film ya da dizi yoktur bizde maşallah ezan sesi duyulan görüntüler parmakla seçilir bulunur, zinhar namaz sahneleri de yoktur, bu ne iki yüzlülük ne terbiyesizlik, ne vatan hainliğidir. İzlemeyeceğiz ve prim yaptırmayacağız, çözüm bu kadar açık ve nettir ve basittir.
Hülasa mini minnacıcık düşünsel yaklaşımlarla doğruyu yanlışı, kasıtlıyı salihi ayırt edebilmek pekala mümkündür; yeter ki kalp gözü açık ola, dürüst oluna, çoluğa çocuğa vatana millete orduya dinimize her türlü değerimize sahip oluna, bunun sorumluluğunda yaşana, bugünün küçükleri yarının büyükleri çocuklarımıza daha müreffeh bir Türkiye bırakabilmek için herkes üstüne düşeni yapacak sorumluluk, duyarlılık ve basirette ola ..
Ne mutlu Türküm diyene
Ne mutlu Türkiyeliyim diyebilene
Saygılarımla
Mehmet Çağatay Ünlütürk