Sen bilmezsin,benden kaldı efelik,
Ne hami isterim,ne de gölgelik,
Hayat dediğimiz iki perdelik,
Açarlar da kapatması güç olur,
Oyun biter,sanmam her şey hiç olur...

Kapıldı ayağım,arsız, ağlara,
Anlattım derdimi ulu dağlara,
Göğüs verdim,ne zamansız çığlara!
Her baharla,karla birlik eridim,
Bilesin,seninle değildi derdim...

İçime baktıkça,oldum o biçim,
İnsan içinde de yapamaz seçim,
İçim de saklanan bu adam da kim?
Ben yandıkça,onun yüreği donar,
Sorma yarımızı, birlikte kanar!...

Kaç zamandır,böyle çoğalıyorum,
Çoğalıp,içime dağılıyorum,
Sonra bir köşede yığılıyorum,
Biribirimizden yok haberimiz,
İkimizi,beklemiyor birimiz...

Kırılmış elinde tuttuğu ayna,
İkimizi düşürürler bir yana,
Çözüldü sırrımız,duyan duyana,
İnsan kendisinden saklar mı sırrı?
Buyur ye, dağıldı,bu cin mısırı...

( Cin Mısırı başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 4.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.