Bu çalışma alıntı sözlerden faydalanarak yapılmıştır. Eleştiriye de eleştiri yöneltebileceğimizi anlatmaya çalıştım. Çünkü aynı yere baktığımız halde gördüklerimiz birbirinden farklı olabilir.
***

-Kendisine arkadaş olarak çalışkan bir çocuğu seçti ve bir müddet sonra o da çalışkan oldu.
-Çünkü, erdem saridir.
**
-Her sabah kalktığım zaman kendi kendime şöyle söz veririm: Dünya üzerinde vicdanımdan başka kimseden korkmayacağım. Kimsenin haksızlığına boyun eğmeyeceğim. Adaletsizliği adaletle yıkacağım ve mukavemet etmekte ısrar ederse onu, bütün mevcudiyetimle karşılayacağım.
- Eylem ve vicdan genellikle uyuşmazlar. Eylem, ağaçtan ham meyveleri toplamak isterken, vicdan onları gereğinden çok olgunlaşmaya bırakır, ta ki yere dökülüp ezilinceye kadar.
**
-Yaşlanmak isteriz. Ama yaşlılıktan korkarız; bu hayatı ne kadar sevip, ölümden nasıl kaçmak istediğimizi gösterir.
-Belaların en korkuncu sayılan ölüm, bizim için bir hiçtir: Biz var oldukça o yoktur, o varken de artık biz yoğuz, bunun sonucu olarak da o ne dirileri, ne ölüleri ilgilendirir. Çünkü birincilerin olduğu yerde o yoktur, ikincilerin de artık kendileri yoktur.
**
İngiltere’nin ünlü devlet adamı Churchill’i kendi yazdığı Pgymalion oyununun ilk gecesine davet eder ve davetiyeye şu notu yazar: İlişikte iki kişilik bilet bulacaksınız, bir dostunuzu da getirebilirsiniz; eğer bir dostunuz varsa! Churchill, daha önce başka bir yere söz verdiği için oyuna gelemeyeceğini belirterek özür dileyen bir mektup yazar, biletleri iade eder ve bir not ekler: Piyesinizin ikinci gecesine gelebilirim, eğer ikinci gece oynarsa…
**
- Üç gerçek dost vardır: Yaşlı bir eş, yaşlı bir köpek, hazır para.
- Sevgili dostlarım, bu dünyada dost yoktur…..
- Dünyada belki en geçici, en vefasız şey dostluktur. Bir elbise bile bir dosttan fazla dayanıklıdır.
**
-O kadına karşı olan duygularımı anlatmaya çalıştım, ama o sadece bakmakla yetindi.
-Kadınlar erkeklere söyleyeceklerini gözleriyle söylerler.
**
-Kadın ve erkeğin benzerliklerinin yanı sıra farklılıkları da vardır. Örneğin güzellik bir farktır. Bir erkeğe ”çok güzelsin” diyemezsiniz, ama bir kadına demelisiniz, hem de sık sık…
- Doğa, boğalara boynuz; atlara sağlam tırnaklı ayak; tavşanlara hız; aslanlara dişlerle dikenli derin bir ağız; balıklara yüzgeç; kuşlara kanat ve erkeklere önlem alma özelliği verdi . Onun artık kadınlara verebileceği hiçbir şeyi yoktu. O halde onlara ne verdi? Güzellik… Güzellik demirden ve ateşten daha kuvvetlidir…
-Bazı kadınlar bu güzellik kozunu bir müddet kullanabilirler, ama bunun da bir sonu yok mu?
-Evet var. Çünkü güzellik, doğanın kadınlara verdiği ilk armağan, aynı zamanda geri aldığı ilk şeydir.
**
-Henüz yanıtlanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var: kadın ne ister?
-Kadınlar vasat erkek ister. Erkekler de vasat olmak için ellerinden geleni yapar.
- Şu adam melek erdemleri olan bir hizmetçi arıyordu. Ama birdenbire bir kadının hizmetçisi oluverdi. Şimdi de melek olması kaldı.
**
-Kadınlar, yaşlarını gerçekten önemserler mi?
- Erkek yaşını saklamaya, kadın ise saklamamaya başladığı zaman yaşlanmıştır.
- Gerçek yaşını söyleyen kadına inanmamalı. İnsana bunu söyleyen kadın her şeyi söyler.
( Eleştiriden Eleştiriye-6 başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 11.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.