Sanal âlemde bu güne kadar pek çok siteye şiir ve düzyazılarımı ekledim. Ara sıra almış olduğum eleştiriler sayesinde kalemim/klavyem törpülenmiştir. “Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa, efendim olur.”- Goethe

 

Elbet hiç kimse şair/yazar olarak gökten zembille inmemiştir! Zamanla hatalarımızı düzeltmemiz ve eksiklerimizi tamamlamamız elzemdir. Kullanmakta olduğumuz dile ise son derece özen göstermemiz gerekir.

 

Dilin özgün kuram ve dilbilgisi kurallarını doğru, düzgün ve yerinde kullanmalıyız. Bunun için çok ve dikkatle okumamız, güvenilir kaynaklardan aldığımız bilgileri özümsememiz ve uygulamamız kaçınılmazdır. (Bu hususta TDK yayınlarına her zaman itibar ederim.)

 

Sözcüklerin doğru yazılması ve ille noktalama işaretlerinin düzgün kullanılması, şiir ve düzyazılarda söz ve öz bütünlüğünün sağlanması noktasında büyük önem taşır. Edebî sanatlardan yararlanmak ise yazanın tercihlerine göre değişir. Bu hususta da yanlış yapmamalıyız.

 

“Önce doğruyu bilmek gerekir; doğru bilinirse yanlış da bilinir, ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz.”- (Fârâbî)

 

Anlamını ve yazılışını tam olarak bilmediğimiz sözcük, terim, deyim ve edebi sanatlara çalışmalarımızda yer vermekten kaçınmalıyız. Aksi takdirde sözcükler öbeği oluşturmaktan ya da ‘laf salatası’ yapmaktan öteye geçemeyiz. Hâl böyle olunca hem bizim hem de okurların zamanı, enerjisi, yazma ve okuma hevesi bir biçimde boşa harcanmış olur.

 

Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır, öyle değil mi? “Zihin fukarâ olunca fikir ukalâ olur.”- Ord.Prof.Dr.Ali Fuat Başgil

 

Şiir ve düzyazıların hemen hepsinin de belirli bir edebî değeri vardır ancak kusursuz çalışmalarımızın okurlara keyif veren, yürekleri ısıtan ve dimağları ışıtan nitelikleri haiz olması şiir, edebiyat, kültür ve sanat ortamında güzel, anlamlı ve kalıcı eserler olarak hak ettikleri yeri almalarını sağlar.

 

Elbet duygu ve düşüncelerimizi şiir ve/veya düzyazı yoluyla güzel insanlarımızla paylaşmak isteriz lâkin yukarıda vurgulamaya çalıştığım hususların yanı sıra ‘sallapati’ yazmamak ve sunmamak gerekir.

 

Şunu itiraf etmeliyim ki hemen her fırsatta okumaya çalışmaktayım hem de titizlikle. Hepimizin birbirimizden öğreneceği çok şey vardır ki bunun şahsen bilincindeyim. Maalesef her şiire ve her düzyazıya yorum yazma şansım bulunmamaktadır!

 

Umarım çalışmalarımın bir miktar didaktik, apolitik, edepli tarzda olduğu ve olabildiğince kusurlardan arınmışlığı dikkatlerden kaçmamıştır.

 

Yapılan yorumlarda klişe (=basmakalıp) söylemlerin nazarımda hiçbir kıymetiharbiyesi yoksa da zaman ve enerji harcayarak böylesine lütufta bulunan okurlarıma bilvesile teşekkür etmek isterim.

 

Varsın çalışmalarım az okunsun hatta ‘yok’ denecek kadar az yorum alsın! Buna üzüldüğümü değil sade düşündüğümü kabul buyurunuz.

 

Birbirinden kıymetli tüm okurlarımın ve sitedaşlarımın yüreğimdeki yeri pek muteberdir.

 

Biliyorsan konuş, aksi hâlde sus;

Küsme talihine olsa da makûs...

Dinle, anla, öğren; güçlensin zihnin;

Göster iradeni, yok olsun cehlin... (Doğaçlamamdır.)

 

Derin hürmetlerimle…

 

03.06.2012

( Okurlarıma! başlıklı yazı Eğitimci tarafından 3.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.