Huzur ateşinde yanar gönüller
Kokunu andırır rengârenk güller
Hakikî kul isek yapmamalı gaf
Mü’min dilemeli mağfiret ve af
Feyzinden haberdar bak dört bir taraf
Vardı yokluğunda eziyet, cefa
Seninle belirdi sadakat, vefa
İslâm’ı anlattın sayısız defa
Çarpar aşkın için aciz yürekler
Arştan yere doğru iner melekler
Bilmem ki kaç nefer yolunu bekler
Yer vermeyiz artık âh ile vâha
Elbette sayende erdik salâha
Kavuşuruz bir gün belki felâha
Sayısız övgüyü hak eden insan
Maneviyatınla eyledin derman
Bedenimle canım uğruna kurban
Duâ hem ibadet hem de miraçtır
Müspet kelâmların beyne ilâçtır
Olmadığın yerde ruhlar kıraçtır
Âleme güneşsin, aysın, rahmetsin
Tarifsiz ödülsün, eşsiz servetsin
Sen düşünen için ne hoş ibretsin
Gaflete dalmıştım, açtın gözümü
Güldürdün daima asık yüzümü
Yitirmek haddime değil özümü
Derbeder Ömer’e parlak ışıksın
Mevlâ’nın yolunda gerçek âşıksın
İnan her hâlinle farklısın, şıksın