Beşbin Yıllık Aşk
Kadın;
Sıcacık bir göğüse baş yaslamanın hayaliyle yanmış
Yaralar açılmış kristal kalbinde çatlak çatlak
Sille tokat inmiş hayat hiç acımadan
Düşe kalka yürütmüş geceyi bulutlarında
Rüzgar ıssız zamanların eksik yerlerini tamamlarken
Silueti kederli bir geçmişten seçilemeyecek kadar virane
Ve hayat haram kılmış ömründe bütün kotardıklarını
Haince kapanmış bütün kapılar yüzüne
İhanet yine dar zamanlara sığmıştı
Buğulu gözler dört mevsimi tek mevsimde yakmıştı…
Adam;
Geçmişe asil gözlerle bakarken çağlar öncesinden almıştı onuru
Savaş meydanlarından kalkan toz bulut bulut
Omuzlarında aşkının cengaveri karınca orduları…
Yitirilmiş zamanlar sırtından vurmuştu hayatı
Yorulmuş bütün duyuları
Mırıldansın istiyordu hiç usanmadan
Issız dudaklarda volta atan ısırılmış harfler
Yumruk yumruk inerken bentlerine
Pervasız bir aşkı sunuyordu
Kadının eteklerine
Cesaret kanında cirit atıyordu
Yıldız yıldız parlayan tutkulu gözlerinde…
Ve adam uyur… uğruna yılları yaktığı kadının sinesinde
Güneş söndürmüştür ışıklarını
Hayat son bulmuştur acısız hissiz
Geride esamesi kalmayan savaşların ganimetleri
Yarin benliğinde son bulmuştu
Ve yeni yeşeren sarmaşıklar bağlamıştı aşka dair
Korkunun sızıları hiç bulaşmadan
İadesi olmayan günleri yaşasak da gün be gün
Tersine dönecektir vakit elbet bir gün
Oynak akıllar zihinde dallanırken
Ve hayat vardır kadının yumuşak teninde
Aşka ulaşamayacağı her yerde sussun bütün gölgeler der gibi
Ömürlük uykuyu tadıyordu hiç korkmadan…
Kadın susar
Derin ihtiraslarla bağrında uyurken adam
Geçmişin acıları bacasından tütüyordu
Kanunu yoktur his evreninin
Asaletini bir süs gibi takınıp
Baktı uzun cümlelerle sevdiğine
Kendi bulutlarına eşkıya olmuştu çoktan
Çoktan mektuplar göndermişti yarin adreslerine
Çoktan akmıştı kan
Sonsuza kadar sevmeyi istercesine
Ve kadın aldı hediyesini kabul etti
Yağmur oldu pırıldayan gözlerine
Ve adı aşk olan bir yıldıza tutundu düşmemek için.
Gece.. arkada biriken korkunun tortusundan arınıp / parlıyordu…
adem efiloğlu / bir garip ademoğlu
(
Beşbin Yıllık Aşk başlıklı yazı
AdemEFİLOĞLU tarafından
31.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
