Yaban gülleri derip, hicazları yaktınız,

Neylere aşk sermeden segâhlara aktınız,

Bitimsiz  hüzünlerle hüzzamlara baktınız,

Ne gün yığacaksınız gönüllere şahika?

Zaman yetim mi kalsın, yok mu çareniz başka?

 

Itrilerin neşesi solup durdu bu gece,

Sevdalarım hoyratça yarıldı hece hece,

Kalbimin otağına getirdiniz bilmece,

Ne gün yığacaksınız gönüllere şahika?

Zaman yetim mi kalsın, yok mu çareniz başka?

 

Yahyaların güftesi şehrimden uzaklaştı,

Saadettin Kaynaklar özümden ıraklaştı,

Farkında değilsiniz, kahır vakti yaklaştı,

Ne gün yığacaksınız gönüllere şahika?

Zaman yetim mi kalsın, yok mu çareniz başka?

 

Hani nerde Yavuz’un titreyen şir pençesi!

Bilin ki dertli şimdi canlarımın bahçesi.

Neden girmez dillere sevdaların lehçesi?

Ne gün yığacaksınız gönüllere şahika?

Zaman yetim mi kalsın, yok mu çareniz başka?

 

Pervane makamları neşeyle seremiyor,

İstikbali arzuyla, hevesle göremiyor,

Nedir sizin kastınız, menziller öremiyor?

Ne gün yığacaksınız gönüllere şahika?

Zaman yetim mi kalsın, yok mu çareniz başka?

 

 

( Zaman Yetim Mi Kalsın başlıklı yazı pervane tarafından 5/6/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu