- Anlamıyorsun şimdi , dur biraz bekle anlatacağım...
 
Tavla oynamanın ne kadar saçma ve keyifsiz olduğunu anlatacağım sana...


Ki ben hiç zevk almadım bu oyundan ama sen çok severdin,
 hadi geç karşıma biraz oynayalım derdin.

Kalın kafamın almak istemediği şeylerden birisi de buydu.

Ne kadar gösterilirse bana o taşların dizilimini ,
ölü beyin hücrelerimi koyardım ortaya anlamasınlar diye...

- Anlamıyorum işte yada anlatamadın..

Mesela sigara içmek daha kolay tavla oynamaktan ,
dumanınla dans ediyorum hiç durmadan. 

Ve şimdi gidişinle beraber asık suratımın,
 gölgesini vurduruyorum bu taşlar üzerine ...

Zarları atıyorum şansızlığım,
 yine çelme takıyor bana aldırmıyorum.

Öğrendiğim tek şey ;
gidişinin ardından tavla oynamak oldu sevgilim. 

Şimdi daha zevkli geliyor o taşları tek tek toplamak ...

Ve ben bir gün diyorum hani bir gün ...

Dönersin diye...

 hani karşılıklı oynarız belki  diye ...

Tekrarlıyorum aynı sahneyi,
 karşımdakini sen diye hayal ederek ,
ve hep önüme düşüyor gözlerim 

Hiç gelmeyeceksin diye...

( Erkek Tavlası başlıklı yazı Melek Taguşar tarafından 5.04.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu