Yaşaam Sevinciİçimizi sımsıcak saran o güzel duygu, bizi bir kuş gibi havalarda uçuran serin rüzgar, ruhumuzu kucaklayıp hislerimize giren tertemiz bir rüya, bir masal, bir şiir gibi çepeçevre etrafımızı kuşatan kısacası dünyada bize zevk veren o sevinci daima anımsarım. 
Nerede buluruz çoğunlukla onu, zira öyle çok ararız ki, kendimiz de inanmayız biraz sonra ona kavuşacağımızı… Bazen bir içki kadehinin içindedir, bazen zarif bir el hareketinin arkaya attığı saçların dalgasında, bazen ağaç yapraklarının hışırtısında.
 
Bazı ağaçlar çiçek açar, bazıları güzel kokar bu çiçeklerin. İçercesine doldurduğumuz ciğerlerimiz, sarhoşluktan isyan edebilirler. Karamsarlığın piçi, bedbinliğin üvey oğlu, bedbahtlığın öz evladı, ta bizi bulana kadar mutluyuzdur yaşama sevincini tadarak....
 
Yakıştıramadık kendimize mutlu olmayı, mutlu yaşantıyı. Daima kötümser ve mutsuz kişi olmak şerefini kimseye bırakmayalım, diye düşündük. Ancak o zaman gerçek değerimize kavuşabilir, açılan kucaklara kendimizi atabiliriz. Enginlerde dinlenmek istersek sokmazlar bizi oraya, kalleşler topluluğu sarar etrafımızı. Esir olmuşuz bir kere ne yaparsınız?..
( Yaşama Sevinci başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 16.03.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.