*Denizdeki fırtına gücü yeteceğine inanmasaydı kocaman gemilere saldırır mıydı?

*Adalet,  dürüst insana cesaret; dürüst olmayan insana da korku verir.

*Hatasız, mükemmel bir dost mu arıyorsun? Zor bulursun, ama gene de aramaya devam et.

*Konuşuyor, ağlıyor, çırpınıyor, aranıyor… Sakın aşık olmasın?

*Gülün kokusu rüzgarla gelir, ama kokan rüzgâr değildir.

*Adaletin konuşmadığı yerde;  kaba kuvvet, iltimas ve namussuzluk baştacı edilir.

*Dostuna ekmeğini ver, ama dostunun ekmeğini alırken biraz düşün.

*İntihar mı etmeye karar verdin? Hasetlik çek, her şeye öfkelen, herkesten nefret et…

*Ahlâk kurallarını önemsemeyen toplumlar, gelecek kuşaklarına ihanet etmektedirler.

*İnsanlar başarıyı hazmedenler ve başarıyı hazmedemeyenler diye ikiye ayrılır.

*Kötü dostlarım olacağına yalnız kalayım daha iyi.

*Fakir elde edemedikleri için mutsuz; zengin ise elde ettiklerine rağmen mutsuz.

*Bıçağını keskinleştirenin mutlaka bir şeyi kesme amacı vardır.

*Söndüremeyeceğin ateşi yakma!

*Korktuğunu kabul etmeyen insan gerçekten cesur insan mıdır?

*İnsanlardan ümidini kesen bazı kişiler, hayvanlardan dost tutmayı denemektedirler.

*Kendini yönetemeyen bir insanın başkalarını yönetmeye talip olmasından daha komik bir şey var mıdır?

*Bilimden uzaklaşan toplumlarda doğan boşluğu, hemencecik dogmalar doldurur.

*Doğanların olmadığı yerde ölümün sesssizliği hakimdir.

*Ego kolay tatmin olmayan bir canavardır. “Artık doydu” dediğiniz anda daha büyük bir iştahla saldırıya geçer.

*Sözün güzeli tek başına yetmez; eylemin de güzeli gerek.

*Dostumla aynı yolda yürüyoruz, fakat hedeflerimiz farklı. Çünkü biz bir değil iki kişiyiz.

*Ağlamak o kadar önemli değil; gözyaşlarının ne için aktığı önemli.

*Bir insana içten gülümse, karşılığını mutlaka alırsın.

*İnsan her türlü aleti yapmayı ister; ama kendi kusurlarını tartacak olan bir terazi yapmaya asla yanaşmayacaktır.

*Çıkılan hayat merdiveninin her basamağı insanı ölüme biraz daha yaklaştırır; insan ise nedense bu basamakları elinden gelse birer birer değil ikişer-üçer çıkmaya çalışır.

*Cesaretin önemli bir kısmı tecrübe, geri kalanı da akıldır.

*İşin kötü yanı; ahlâksızlar çoğu zaman, ahlâksız olduklarının farkında değillerdir.

*Düştüğünde canın acımayacak kadar yerlere yüksel!

*Dostun da olsa araya bazı engeller koy.

*Gönlü yüksek insanların çeşmesinden doldur testini.

*Mihnet eden insan; onurundan ve özgürlüğünden de vaz geçmek zorundadır.

*Tökezleyen insanı tut, düşen insanı kaldır; ama düşmek isteyen insana sakın karışma! Yoksa onunla beraber düşersin ve de üstelik altta kalan da sen olursun.

*En büyük fırsatları daima en büyük felaketler doğurmuşlardır.

*Sadece yaptıklarımız değil; aklımızdan geçenler de bizi utandırabilir.

*Haksızlığa uğrayanın kırgınlığını giderecek tek şey: hakkının verilmesidir.

*Övgüyü ödünç veren dostun olamaz.

*İnandığını yaparsın, inanmadığını yapamazsın; aradığını bulursun, aramadığını bulamazsın.

( Oruç Baba’dan Aforizmalar-33 başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 29.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu