insanoğlu yaşadıkça başından olaylar eksik olmuyor.Gün geliyor bir ibretlik bir hikaye oluyor ,gün geliyor bazende nasihatlık bir anı olorak akıllarda yer alıyor..Belki yanıbaşımızda belki’de çok yakınımızda günün şartlarına ve durumlarına göre değişiyor .
işte anlatacağım bu günkü anım Yıllar önce bir kaç yıl kaldığım Aydın Karacasu’ya ait bir köyde gelişmiştir...
işte bu anımı siizlerle payşacağım.
Yıl 2001 veya 2002 yıllarına raslıyor..Bir köydeyim ve bir köy düğünündeyim ,günlerden cumartesi veya pazar,
Köyde oturduğumuz için bizde o köyün halkı sayılıyorduk bazen imecelerine katılırdık .
Bazende mutlu ve üzntülü günlerine katılırdık...
İŞte o günde o köyün mutlu günlerinden bir günüydü.
Benim ailem de köyde kaldığı için bizleri bir düğüne davet etmişlerdi.Sağolsunlar
Şimdiki kaldığım memleketimi aratmadılar..Köyün ileri gelenlerinin içine bende katılmıştım..Muhtar köy öğretmeni ve benzeri kişilerle beraber düğünde bulunuyorduk..epey zaman ilerlemişti..Baktım yastı vakti girmişti ..bir an evvel dini vecibemizi yerine getireeyim diye düşünürken karşı köyden ezan sesi duyuldu...o gün için köyde Köy imamı bir işinden dolayı başka bir yere giitmişti.
Neyse bende musade aldım ..
Köyde bulunan camiye gittim....
Girdim içeriye o vaktin namazındayım..Tekbaşıma yalnızdım...

Ama bir ses var ..garip sesler geliyordu..ne olduğunu bende bilmiyordum..bir an evvel namazı bitirip camiden gitmek’ti amacım..
İlk dört Rekat sünneti bitirikte sonra baktım sağa sola bir şey fark edemdeim..ÇÜkkü ışıkları yakmamıştım .Çevreden yansıyan ışıklar yeterliydi..Ve daha sonra farza devam ederken ...Yine bir ses duydum .Alal acele namazı kılarken gözümün ucuyla etrafı süzmek mecburiyetinde kaldım...bAktım halı bir rulo halini almış..bir kaç metre yuvarlanıp gidiyordu...
Kalbim küt küt diye çarpıyordu..Korku sarmıştı bedenimi ...sonra Tüm namazları bitirdikten Caminin ışıklarını açtım halının içinde biri vardı...kimdi o...bilmiyordum .ben daha köye geleli bir kaç yıl olmuştu .onun için tamamen çevre köylerdeki halkı tanımıyordum...sonra halının içinde bir erkek olduğunu anladım...yine korku vardı içimde .ama eskisi gibi değildi..
Uyanmasın diye ayakucu ile yavaşça camiden çıktım...Biraz caminin avlusundan yolu seyrettim...birde baktım o köyün devamlı çevre köylere ulaşımını sağlayan bir şöför ağbeyimi gördüm .Yanındada bir kaç kişi vardı evlerine dönüyorlardı...Yoldaki arkadaşlara seslendim...selamlaştıktan sonra mevzuyu onlara açtım..
.Camide birinin olduğunu anlattım .Onlardsa bana söyle cevap verdiler:-"Bu insan zamanında Kaymakam veya belli bir mebkideki yerde imiş .
.onun bir sebeble hakkını yemişler bundan dolayı kafayı bozmuş..Bir mecnun gibi köy köy dolaşır..Bazen’de düğünlerde yatacak yeri olmadığı için Camilere gider orada kalır sabahlar,kimseye zararı yok zararsızdır " dedilerr..sonra dikkatle baktım kendi halime ve dedimki:
ve dünyadaki olup bitenlere ...
hey gidi dünya her ne insanlar harcandı
bir menfaat uğruna
Belki'de bir koltuk uğruna ...
Bazı insanlar tahsil görür bir şey ılamaz ,
Bazısı'da olur ma muradına eremez...
Ne oldum dememli ne olacağım demeli değilmi?...

Takdir değerli dostlarındırr..

M.Ali Ünsal...
28/02/2012




( Yürüyen Halı başlıklı yazı M.Ali Ünsal tarafından 28.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu