*-Hayat, ölümü penceresinden izlediğimiz bir evdir.

*-Ölümle hâlâ dost olamadıysan, bil ki yakında düşman olacaksın.

*-Ölümün elinden kurtarabildiklerin seni “sen” yapan şeylerdir.

*-Yaşamayı gerçekten arzu eden kişi, ölümün yanından ıslık çalarak geçer.

*-Tek başına öleceksin diye hayıflanma, doğarken de tek başına değil miydin?

*-Her  an binlerce ölüm ve doğum olur, sen doğarken olduğu gibi ve ölürken olacağı gibi…

*-Ölüden bile intikam almak isteyen alçaklar vardır; ölüden korkan korkaklar olduğu gibi.

*-İnsanların kayıtsız şartsız eşit oldukları tek şey ölümdür. Çünkü dilenciyi de bulur, kralı da.

*-Kendin ve başkaları için daima ölümün hayırlısını dile.

*-Akıllı kişi asla ölümsüzlük istemez. Ölüm bitiş, son gibi algalanırsa da aslında bir yeni başlangıçtır.

*-Pişmansan ateşler içinde yanıyorsun demektir. Çünkü pişmanlık geçmişin cehennemidir.

*-Acıların kazandırdıkları, ödüllerin kazandırdıklarından daha fazladır.

*-En tatlı zevk, en zor elde edilendir.

*-Çektiğimiz acıları unutabiliriz, ama bıraktıkları izleri asla silemeyiz.

*-Sevgiline karşı sevgin ne kadar büyükse, sana çektireceği acı da o kadar büyüktür.

*-Toplum suç işleyeni suçlar; suç işleyen de toplumu.

*-Acı, en iyi öğretmendir.

*-Kusur arıyorsan bil ki kolayca bulacaksın; meziyet arıyorsan işin oldukça zor demektir.

*-Zaman geçiyor diye üzülme; çünkü “zaman geçiyor diye üzülürken” de zaman geçiyor.

*-Affetmeden önce o kişi için “değer mi, değmez mi?” diye düşünme; ama “bana karşı düşmanlık besler mi, beslemez mi?”sorusunu mutlaka sor.

*-Zaman ömrü eksiltir, fakar tecrübeyi artırır.

*-Balı acı, tatlı, lezzetli ya da lezzetsiz yapan arı değil, arının bal topladığı çiçeklerdir.

*-Kötü bir şey olacak diye beklenti içine girip de dert etme, olduğunda zaten yeterince dertleneceksin.

*-Acıdaki tat, zevkde yoktur.

*-“Bana kusurlarımı söyle, beni eleştir” diyen insanların tuzaklarına sakın düşme. Onların dediklerini yaparsan ya bir dost, ya bir arkadaş kaybedersin; ya da yeni bir düşman kazanırsın.

*-Başkalarında olunca kusur, kendimizde olunca meziyet kabul ettiğimiz o kadar çok şey var ki!

*-Yoksula ayıp olan şey, zengine hak olabilir.

*-Her itirafın altında büyük bir ödül beklentisi yatar.

*-Yoksullara yardım et; ama bunda da fazla ileriye gitme.

*-Gülmek için o kadar çok neden varken, hâlâ gülmemekte ısrar edişimizi anlayamıyorum.

*-Açlığın alçaltamadığı bir insanı, alçatabilecek başka hiçbir güç yok demektir.

*- Dünyasını büyütmek her insanın kendi elindedir, yeter ki düşüncelerinin önüne çekilen duvarları aşmasını bilsin.

*-Dünyada barış sağlanmasını gerektiğini savunanların çoğu, gerçekte savaştan yana olanlardır.

*-Dünyayı değiştirmeye çalışmayı bırakın da onu anlamaya ve ona uygun yaşamaya çalışın.

*-Düşüncelerimizdeki dünyanın yıkılması, gerçek dünyanın yıkılmasından daha acıdır.

*-Evren, tüm var olanlarla, sonsuz bir boşluğun toplamından ibarettir; tabii böylesi bir toplama matematik açısından doğruysa!

*-Evrendeki sonsuzluğu, sınırsızlığı kavrayabilen her insan varoluş ile ilgili bir sırrı da keşfetmiş olur. Düşünce ve yaşamına bu sırrı uygulayarak da yeni yeni buluşlar ortaya koyabilir.

*-Dünya sizin görmek istediğiniz gibi bir dünya değildir; o nedenle varolduğu gibi görünen bir dünya algılamaya çalışmalısınız.

*-Patavatsız  insan, ham bir meyve gibidir; arif insan ise olgun bir meyve gibidir.

( Oruç Baba’dan Aforizmalar-30 başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 26.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.