Zeus un altarında gün batarken
deniz ve gökyüzü vuslat renginde
gözlerim kapalı
sen ufukta bir hayal, narin
yüzümde saçların
ıslak ve ince
çıplak ayaklarım suya hasret
hazar gölünü geçiyorum
deniz kızlarını incitmeden
ince bir çığlığım
sevişirken yolunu kaybeden
martılara özenip
soğuk sulara düşen
kumruların bu kaçıncı intiharı
ruhumu inciten
bir elim nil nehrinde
bir elim sahra çölünde
yüzüm zeus altarında
kurbanlık kızlara ağıt
silsen gözlerini uzanıp
duvağı örtülü çınarın yırtıp peçesini
öpsen gamzelerinden
dokunmadan o yasak meyveye
mezarlara gölge selviler dirilere duada
deniz ve gökyüzü vuslat renginde
hayalin semada uzanıp öpsem meleklerden bilinir
simsiyah gözlerimde sukun
dil yarası sözlerim
kayıp olan düşlerim değil
çığlık çığlığa bir sen varsın senin içinde
sendeki seni arayan
sendeki ben kayıp
içine doğan da hasret değil zaten
sana çok uzaklardan bakan siyah gözlerim
denizin bittiği yerde yıkanıp
ve,
altımdan kaymadan toprak
selam vermek yok artık yıldızlara
elveda demeyeceğim
merhaba demediğim hiçbir şeye
sendeki beni yaşayıp
öyle öleceğim
seni işte öyle seveceğim
deniz ve gökyüzü vuslat renginde
şiir: simsiyah
seslendiren:Mustafa Serhatlı