Ahilik; Anadolu’daki Türk esnaf ve sanatkârlarının belli prensipler dâhilinde oluşturdukları çok sağlam insani temellere oturmuş en eski bir kuruluşumuzdur. Özü ve içeriği itibariyle milli bir teşkilatımızdır.
Ahilik bu günkü sendika ve odaların temelini oluşturuyordu.
Türkler tarafından kurulan bu teşkilat, esnaf, sanatkâr ve üretici birlikleri ile bu birliklerin uyguladıkları ahlâkî, siyasî, askeri, iktisadî, felsefî duygu ve prensipler anlamına geliyordu.
Ahilik teşkilatı Anadolu'da birliği, ekonomik refahı, toplum düzenini sağlayan ve halkın maddî, manevî tüm ihtiyaçlarına cevap verecek tarzda örgütlenmiştir
Ahilik 13. Yüzyılda Anadolu'dan başlayarak Orta Asya’ya, Balkanlar ve Kırımdan Orta doğuya kadar uzanan köklü bir teşkilattı.
Ahilikte temel anlayış kendin için istediğini önce başkası için isteme temeline dayanıyordu. Yani empati temel alınıyordu.
Hem sosyal hayatı, hem de ekonomik hayatı düzene sokan ahilik teşkilatı, Anadolu ve çevresinde insanların birbirine güvenini, mal ve hizmetlerin kalitesini en üst sevide tutmasını başarmıştır.
Bu gün bu prensip ve anlayışlardan öğreneceğimiz çok şeyler olmalıdır. Yaşadığımız bu çağda çal, çarp, aşır, kandır, göz boyayarak sat, parayı kap anlayışı ahilik prensiplerinin yanında ne kadar vahşi ve ahlaksızla olduğunu daha iyi anlıyoruz.
Ahiler sanat ya da meslekleri için gerekli ham Madde sağlanmasından tutun da onun işlenişine ve satışına kadar, her aşamayı inceden inceye kurallara bağlamışlardır.
Bu durum hem meslek erbabı hem de üretici-tüketici arasındaki ilişkilerde haksız rekabet, haset ve kavga gibi sürtüşmeleri de ortadan kaldırıyordu.
Ahi örgütüne giren esnaf ve sanatkârlar, standartlara uymayan düşük kaliteli mal ve hizmet üreten, yalanla ve hileyle mal satmaya çalışan esnafa asla müsaade etmez gerekli cezaları ayrım gözetmeden uygulardı.
Ahilik teşkilatları diğer Türk illerinden gelen çok sayıdaki sanatkârlara kolayca iş bulurlardı. Üretilen malların kalitesini korumak, üretimi ihtiyaca göre planlamak, sanatkârlarda sanat ahlakını yerleştirmek, Türk halkını ekonomik yönden bağımsız hale getirmek için ne gerekiyorsa onu yaparlardı.
Ahiliğin insanı temel alan prensiplerinden bazılarını şöyle sıralamak mümkündür.
 —İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak.
— İşinde, hayatında doğru ve güvenilir olmak.
— Yalan söylememek.
— Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefâlı olmak.
— Şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli, dürüst olmak.
— İkram ve kerem sahibi olmak.
— Alçak gönüllü olmak, büyüklük ve gururdan kaçınmak.
— Küçüklere sevgi, büyüklere karşı edepli ve saygılı olmak.
— Dost ve arkadaşlarına tatlı sözlü, samimi, güler yüzlü ve güvenilir olmak.
— Herkese iyilik yapmak.
— Yaptığı iyiliği başa kakmamak.
— İnsanların işlerini içten, gönülden ve güler yüzle yapmak.
— Hakka, hukuka, hakkâniyete riâyet etmek.
— Komşunun ezâ ve câhilliğine katlanmak.
— Kötü söz ve hakâretlerden sakınmak.
— Kin, haset ve gıybetten kaçınmak.
— İyilerle dost olup, kötülerden uzak durmak.
— Aza kanaat, çoğa da şükretmek.
— Hatâ ve kusurları daima kendi nefsinde aramak.
— Fakirlerle dostluktan, oturup kalkmaktan şeref duymak.
— Zenginlere, zenginliğinden dolayı itibardan kaçınmak.
— Örf, adet ve törelere uymak.
— Sır tutmak, açığa vurmamak gibi prensipleri vardı.
Bu gün bu prensiplerden çıkaracağımız çok dersler olmalı.  
 
( Ahilik başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 22.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.