/Kızgın toprakların hududunda saklanırken bereket
Bir damla suya hasret Çukurova’yı bekler yüreğim/

Uçsuz bucaksız derinliğin ortasında
Tek başına kalmış bir ağacın dalıyım…

Kırılıp düşecekmişim gibi zincirlerimi çözüyor rüzgar
Yorgun kanatlarını dinlendirmek için,
Etrafıma doluşan serçelerin ayak hisleri bile ürkütüyor yaradılışımı.
Çığlıkları Şahmaran pullarını hapsederken içime,
Çağrısına direniyorum ölümsüz efsanelerinin
Titriyorum…

Beyaz gelincik kabuklarını kırıp susuzluğunda
Tortularını düşürmüşken nazenin tomurcuklarıma
Ah esti ya deli rüzgar
Ben o an hissine şükür ederken
Gidecektin birden…

Kavurucu ihanetinden arta kalansa
Adsız yakarışları olacaktı lokman hekimin
Nereden bilecektim!

Sen Çukurova’ydın
Bense senin olan küçücük bir dal…
Hayalim sığmayacaktı topraklarına
Nereden bilecektim!

/Dağların bitiminde enginliğe yelken açarken umut
Dingiliğe özlemli Karadeniz’i bekler gözlerim…/

Her an patlamaya hazır vakur karasularında
Milyonlarcasının içinde kokuna sevdalı çakıl taşıyım…

Fırlatıp bir kenara atılmanın direncine kırık tebessümle,
Tuzuna hasret kıyılarında yağmurlar dinsin diye bekliyorum…
Pas tutmuş yüreğim direnirken Eylül şafağına
Tutunmak istiyorum kabaran hoyratlığına
Nafile;
Gözlerin hayallere sığmayacak kadar kara,
Sürükleniyorum...

Uslanmaz köpüklerinden arta kalamayacakmış gibi narin,
Küçücük bir takanın salıntısında
Ufkuna yanık bir kadın söylerken türküsünü
Ağıtları hıncını benden alıp savururken,
Dinecektin birden…

Çılgınlığından arta kalansa
Samyeli yanığı öpüşlerin olacaktı
Nerden bilecektim!

Sen Karadeniz’din
Bense senin olan bir küçücük çakıl taşı
Balık ağlarına yakalanmıştı aşk şarkılarım
Nerden bilecektim!

/Tarihin tozlu sayfalarında saklanırken adalet
Hak’a yakın huzuru bekler ellerim…/

Yorgunum!
Yorgunum seni seyreylemekten…

İzin ver!
Uslanayım ak ve kara sularında,
Sarılayım uçsuz bucaksız ovalarına,
Yaylarında bir soluk alsın kırgın dizelerim…

Haydi, izin ver!
Uzanayım Toroslar’ından Kaçkar eteklerine
Güneyinde kavruk, salgınım ol yüreğimde
Kuzeyinde titrek, yangınım ol gözlerimde…

İzin ver,
Yitip gitme benden
İzin ver ne olursun…

Sırtımda koca ızdırabın,
Kaçırma enginliğini düşlerimden…
Heybem sen kokar,
Ömrüm sen dolar

Çünkü sevginin en hası,
En bakir,
En anlatılmazısın sen…

Çünkü diğer yarım
Anadolumsun sen…



*****
27 Haziran 2009/İstanbul
( Anadolumsun Sen (1) başlıklı yazı asli-kaya tarafından 30.06.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.