Safa Tepesi - Ayumi -3
...
Kestirip atmasını, irtibatın kesilmesini, reddedilmeyi asla ama asla kabullenmek istemiyordu.
"Ben de sizin gibi sadık bir dost, candan bir arkadaş bulamamanın
acılarını hissederek yaşadım. Karşıma çıkanların göz bebeklerinde
menfaat ve şehvet arzularının raks ettiğini gördüm."
"Garip bir arzu,
garip bir hisle insan denilen meçhulü sende incelemeye, gönül kapılarını
açarak, sizi çözmeye çalışacağım. Her insanın ılık bir arkadaşlığa
ihtiyacı vardır."
Genç adam suskunluğunu bozdu.
"Beni yeteri kadar tanımıyorsunuz bile!"
"Konuşmasam da tanıyamam ki!.. Sizi günlerce takip ettim. Her
hareketinizi izledim. Her derste, her ameliyatta hep yanı başınızdaydım.
Günlerce gözlerinizden ve sözlerinizden sıcak bir şeyler ümit ederek
bekledim. Gözleriniz; derslerinizin ve işlerinizin dışında hiçbir şey
görmüyordu. Oysa güzeller her zaman yanı başınızda ama her zaman
güzellikleri uzakta aramak sevdasındaydınız." "
"Uzaktaki kıymetli,
zorluklarla elde edilen değerli, aradığında elinin altında olmayan
güzeldir" derler. Gülde gönülleri olanlar bile, onlara ulaşmak için ömür
tüketmekten korkarlar da, kır çiçeğindeki gül güzelliğini fark ederler.
İnsan her zaman güzeli ister, güzelin hastasıdır."
"Güzele ulaşmak için
ömrünü feda eder. Oysa bir baksa etrafındakilere, mutlak bir güzeli fark
edecektir. Ama tek bir düşüncenin kavanozunda kapalı kalmamalı insan."
"Güzeli ararken, ezerek geçtiği bir başka güzeli fark edemeyecek kadar
kördür insan. Bir görebilse kır çiçeğinin gül tarafını... Bir görebilse,
hayal pınarının çeşmesinin değil de suyunun önemli olduğunu..."
"Yetinse
elindekiyle, güzelliğini bulmaya çalışsa elindekinin. Sevdiklerini gül
demetleriyle mutlu edebilme fikrini atsa kafasından. Bir gün de kır
çiçeği toplasa, sunsa sevdiklerine... Hayatını gül arama yolunda feda
edeceğine, görse kır çiçeğinin gül yanını..."
"Bir fark etse ayaklarının
altındakileri, bir ehemmiyet verse kır çiçeklerine."
"Sonuçta ikisi de
çiçektir. Gül herkesçe güzeldir, kır çiçeği de bence güzeldir." dese."
"Milliyetimizin ayrılığı sizi hiç düşündürmüyor mu?"
Genç kız: "Hepimiz insan değil miyiz? Irk, renk ve dil bile bir
yerde sükut edebilir. Siz de bilirsiniz ki! Aynı dili konuşanlar değil,
aynı duyguları paylaşanlar anlaşır. Hele ikinci dünya savaşından bu
yana, Japonya'da yabancılarla evlenenlerin sayısını bilen bile yok. Ben,
ne ilk nede son olacağım."
Genç adam: "Buna ailen, en yakınların bile karşı çıkacaklar, engel olmaya çalışacaklarını hiç düşünmez misin?"
"Kim karışabilir?"
"Pek çok…"
"Bu hayat benim değil mi?"
"Elbette. Ama üzerinizde hakları olanlar vardır. Unutmamalısınız! Ve
sizde gözü, gönlü ve umutları olanlar mutlaka bulunacaktır."
"Bil ki! Senden uzak
Ne güzellikleri avutur beni
Bu şehrin,
Ne de yıldızlı akşamları.
Özlemin bir nehir olmuş,
Yarar girer içimdeki dağları.
Alınyazımı değiştiremem ama
İstemediğim kadere de boyun eğmem."
"Ben sadece yalnız ve garip biriyim."
"Bırak. Kum üstünde şaton olacağına taş üstünde kulüben olsun ne fark eder."
"İnsanlar ancak hayalleriyle yaşar ve biraz yaşamaya başlayınca tüm hayallerini kaybederler."
"Seni seninle yaşamak varken, sensiz hayalinle yaşamak gücüme
gidiyor. Sen en büyük sevgiyi hak edecek kadar mükemmel, herkesin
sevmeyi hak etmeyeceği kadar özelsin."
"Peki sen müsaade aldın mı?"
Sözlerini bir yumuşama olarak kabul ederek; yüreğinde biraz umut ışıkları belirdi.
...
Devamı Var...
...
Km-010105
(
Safa Tepesi - Ayumi -3 başlıklı yazı
KOCAMANOĞLU tarafından
3.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.