Ülkemizde sendikacılığın tarihini araştırmak için epey kaynak bulacağımızı sanırdım, işin başlarında. Görünen o ki sendikaların dünden bugüne gelişimi hususunda müracaat edilecek bir arşiv, dokumantasyon merkezi olmadığı için, hangi sendikanın ne zaman kurulduğuna, sendikanın başkanlıklarını yapan isimlerin kim olduğuna, sendikaların yaptığı işlevlerin ne olduğuna, yayınlarına, basın açıklamalarına, yaptığı etkinliklere ulaşmak bizim için iğneyle kuyu kazmaktan daha zor bir iştir.

Sendikacılığın dünyada ve bizde ortaya çıkması, gelişimi ve yapılan mücadeleler çoğu kimse tarafından bilinmemektedir. Bizde sendikalı olan sadece kendi sendikası ile ilgili bilgileri bile bilmezken başa sendikaların ne tür amaçla kurulduğunu bilmekten uzaktır.

Sendikaların siyasallaşmasını araştırdığınızda da sonuçları gereği gibi öğrenmek mümkün değildir. Ancak akademik tezlere müracaat edilmeli ki bu tezleri de bir arada bulabilmek, mümkün değildir.

Türkiye’de sendikalaşmanın iyi değerlendirilmesi için şiddetle bir merkeze ihtiyacı vardır. Dünden bugüne sendikalarla ilgili bilgileri ve belgeleri bir arada bulundurtacak böyle bir merkez, sendikalar için bilgi bankası konumunda olmalıdır.

İş kollarına göre verilerin sağlıklı biçimde toplandığı, her sendikanın yayınlarının bulunduğu, araştırmacılara her türlü kolaylığın sağlandığı bu merkez, istenirse kolaylıkla teşekkül edilebilecek.

Bu merkezin oluşumu, sendikalar arası uzlaşmayla sendikaların öncülüğünde  gerçekleştirilebilir. Her sendikanın yayınlarını, basın açıklamalarını, başkanlarının katıldığı toplantıları, yerel ve ulusal basında yer alan haberleri, sesli ve görsel yayınları, televizyonlarda yer alan yayınları bu merkezde toplamak mümkündür.

İsteyen sendikacı, araştırmacı gerektiği zamanlarda bu merkezden yararlanmalıdır. Sendikaların birbiriyle haksız yere didişmelerinde bu merkezdeki kayıtlar, esas alınarak bir uzlaşı kültürü geliştirilerek tatsızlıkların önüne geçilebilir.

Bu merkezde çalışanların, emekçilerin zaman içinde sorunlarıyla ilgili çalışmaların yapılması da kolaylaşacaktır, merkez sayesinde. Bu sendikal bilgilerin toplandığı merkez, aynı zamanda sendikalara yönelik haksızlıklara da cevap verebilecek basın bürosu işlevini görecektir. Sendika üst düzey yöneticilerine günlük olarak bilgi akışını sağlayacak merkez, zamanın israfının da önüne geçecektir.

Şayet böyle bir merkez kurulursa eleştirilecek yönleri elbette bulunur. Fakat faydaları göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’de böyle bir merkezin bulunmasıyla uluslar arası çalışmalara da katkı sunacağı muhakkaktır. Bizim talebimiz, isteğimiz sendikaların uzlaşarak, büyük küçük demeden çalışanların hakkını, emeğini, faydasını gözeterek acilen böyle bir merkezin oluşumunu hızlandırmaları gerekmektedir.

Zaman içinde sendikaların üye çoğunluğu ve kapışması, ortaya konan üye sayılarına itirazı da ortadan kalkacak, sendikaların birbirine bakışı da olumlu biçimde değişecektir.

Belki bu oluşumda yer almak istemeyenler olacaktır. Bakarsınız gazete birlikleri, yazar birlikleri gibi ayrışmalar olacaktır. Amacına ulaşılacak iken bu merkeze sıcak bakmayanlar çıkacaktır.

Bizim amacımız hangi sendikanın daha güçlü olduğu değil, elbette. Amaç, böyle bir merkez kurarak, bugüne kadar gerçekleşmemiş bir dokumatasyon, bilgi bankası oluşturmaktır, genelde sendikaların tümünün sesi olmaktır. Aynı zamanda kurulacak bir sistemle tüm sendikaların resmî sitelerini bir araya toplayarak, çalışanın tek sesi olabilmektir.

Sendikalar şayet böyle bir organizasyon oluşturur ve bunu devam ettirirse kazanan çalışan olur, hakkı ve emeği savunan  sendikalar kârlı, kazançlı çıkar.

Sendikacı olarak günde beş-altı sendika sitesini dolaşmaya gerek kalmaz, gazetelerden ve haber sitelerinden sendika haberlerini araştırmaya ihtiyaç hissetmeyiz, nerede ne olmuş ise anında kendimizi haberdar ederiz.

Kimi iş kollarında hangi sendikanın ne karar verdiğini de öğrenebileceğimiz bu sistemde, aynı konulardaki yargı kararları da elimiz altında olacaktır. Sendikaların bu konuda iyi düşünmesi ve bari uzlaşılacak bu konuda geride kalmaması, sunduğumuz bu görüşe sıcak bakması gerekir. Bunu yapacak ve işbirliğini sağlayacak hangi sendikalar olursa olsun, sendikacılık tarihinde isimleri hafızalara kazınacaktır.

Sendikacı olarak hangi sendikanın hangi iş kollarında bulunduğunu tam olarak bilmediğimi itiraf edeyim. Şu anda mecliste siyasî partilerin sayısı, ancak milletvekili olanlarla bilinir. Meclisin dışında olan siyasî partilerin sayısı belki elliye yakındır. Bu gerekli mi gereksiz mi? Bunun tartışma yeri bu makale değildir. İşin sendika boyutuna baktığımızda mecliste olan ve bilinen partiler dışında diğer partiler nasıl bilinmezliğe mahkûm edilir bir hal içindeyse sendikalarda da bu aynısıdır. Sesini duyuramamış, duyurması güç, üye sayısı olmasına rağmen medyada yeterince çalışmalarının ve etkinliklerinin yankısını elde edemeyen sendikalar vardır. Yine üye çoğunluğu kimdeyse onda kalır. Fakat sendikaların tümü hakkında bilgilerin yer aldığı bir merkeze “yok!..” demek, sendikacılığın özüne aykırılık teşkil eder.

Bunu düşünmemize gerek var mı? Şimdi bizim önerimize “Sendikamızın yönetim kuruluna danışalım, öyle karar veririz.” diyerek, bu merkezin oluşumunu yavaşlatacak kimi sendikalar çıkmaz mı? “Çatıda biz olmasak, bu iş olmaz!..” restini çekecek ve kendi merkezini kendisi kuracak sendika çıkmaz mı?

Amacımız, bu ülkenin sendika tarihini, dünden bugüne gelişimini, yayınları, sendikalar hakkında ortaya konmuş tezleri, kitap çalışmalarını, sendikaların iki ayda bir araya getirilerek, merkezde buluşmalarını sağlamaktır. Gazetelerde yer alan açıklamaları bir arada haftada bir her sendika başkanına dosya halinde sunmaktır. Uluslar arası diğer sendikaların yayınlarını tercüme ettirerek, “İçte ne dışta ne oluyor?” sorusuna cevap verebilmektir. Sendikacılığın sosyal yönlerini ortaya koymaktır. Sendikacılığın sadece horoz dövüş sahnelerinden ibaret olmadığını sergilemektir. Sendikacılığın insanî bir eylem olduğunu, insanca bir yaşamın şartlarını ortaya koymada sendikaların hakkını tescil etmedir. Zaman içinde bu kararlılıkla ülkemizde bir sendika müzesinin temelini atarak, kimlerin gelip geçtiğini, kimi ne yaptığını belgelemektir.

Karar, sendikaların olacaktır. Son kararı verecek olan elbette sendika başkanları olacaktır. Bu teklifimiz gerçekleşmez ise vebalini de bir araya gelemeyen sendikalar, peşinen kabul etmiş sayılır. Böyle bir merkez kurulduğunda da teklifi ortaya koyan biri olarak diğer ayrıntıları da teklife sıcak bakanlara dosya halinde sunabileceğimizi ifade ediyoruz.

( Sendikal Yazılar-3 Sendikacılık Tarihine Vurgular başlıklı yazı MehmetALİ tarafından 3.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu