Her türlü üretimin ilk safhası düşünce üretmekle başlar.

Bu günkü medeniyet seviyesine ulaşmamızın en büyük payı düşünce üretimidir.

Eğer insanlar yeni yeni düşünceler geliştirmeselerdi ve bunları uygulama safhasına koyamasalardı, belki de insanlık ilk çağları hala aşamayacaktı.

İster mal üretelim, ister proje, isterse fikir üretelim. Bunların ilk safhası düşünce bazında başlar ve sonradan somutlaşır.

Yani düşünce ürün haline dönüşür. Somutlaşan düşünceler ancak o zaman insanların ihtiyaçlarına çare olmaya başlar.

Düşünceler, alternatifleriyle birlikte tartışılır, konuşulur ve büyük toplum kesimleri tarafından paylaşılırsa yaralara merhem olmaya başlar.

Ne yazık ki ülkemizde, ne doğru dürüst düşünce üretmeyi, ne tartışmayı, nede uzlaşma kültürünü bir türlü öğrenemedik.

Birimizin yaptığını diğerimizin yıkmasını gelişme zannede geldik.

Birimizin ak dediğine diğerimiz kara demekle düşünce ürettiğimizi sandık.

Alternatif düşüncelerimizi karşı tarafa açıklarken, sanki karşı tarafa hakaret etme ve aşağılama yetkimiz varmış gibi davranıyoruz.

Karşı fikirde olanlara, hakaretlerle, aşağılamalarla tartışmayı hemen kavgaya dönüştürmekte üstümüze yoktur.

Tartışmaları daha baştan sabote ederek, toplumumuzda yoktan gerginlikler meydana getirebilmede üstümüze yoktur.

Gelişmiş ülkelere baktığımızda en kritik konularda bile adamlar ne biliyorsa medeni ölçüler içinde herkes fikrini, düşüncesini rahatlıkla açıklayabiliyor.

Hiç kimsede sen bunları söyledin, sen şunları söyledin, sen böylesin, sen şöylesin diye hakaretamiz saldırılara, kalkışmıyor ve uğramıyor.

Kendi düşüncesine aykırı bile olsa, en azından saygı gösteriliyor. Bu sizin düşüncenizdir deniliyor.

Bizde ise, ne yazık ki birçok konuda sadece sövülmediği kalıyor. Kendi düşüncesinden başka her şey yanlış kabul ediliyor.

Çeşitli bahanelerle karşı düşünceler baskı altına alınıyor.

Onun için de maalesef ülkemizde tartışılan en hayati konularda bile doğru dürüst fikir ve düşünceler ortaya çıkamıyor.

Böylece bütün somut gelişmelerin temeli olan düşünce de daha doğmadan katlediliyor.

Düşünen fertlerin düşüncelerinden ve fikirlerinden faydalanamadığımız için de hiçbir alanda dünya standartlarında başarı elde edemiyoruz.

Tek elde ettiğimiz başarılar!

Fakirliği bir türlü aşamamak.

İşsizliğe çare bulamamak.

Trafik kazalarını önleyememek.

Dünya çapında düşünce adamı yetiştirememek.

Çeteleşmenin önüne bir türlü geçememek.

Soygun ve hortumlamaları ortadan kaldıramamak.

Yeni buluşlar gerçekleştirememek.

Terörün önüne bir türlü geçememek.

Üretim ve verimlilikte dünya ile rekabet edememek.

Gelişmiş ülkelerin hayat standartlarını bir türlü yakalayamamak vb. gibi başarılarımızdır!

Bütün bu başarıların! Altındaki temel neden, düşünen ve düşündüklerini özgürce ifade edebilen fertlerin yetiştirilememesi ve yetişecek ortamları daha baştan yok etmemizdir.

Ne acıdır ki, düşünce üretmeyi öğretecek olanların da, düşünce üretmeyi bir tarafa bırakın, düşünce kısırlığı içinde oldukları görülüyor. Kavga etmeyi, düşünce üretmeye tercih ediyorlar.

Ülkelerin gelişmesi de, geri kalması da her türlü üretimle bire bir doğru orantılıdır.

Bir ülke, bölge ya da toplumda, düşünce üretimi yoksa proje üretimi, sanayi üretimi, tarım üretimi ve sosyal problemler vb. gibi sorunlara çözüm de yoktur.

Ülkemizin sorunlarının çözümü için, herkesin dağarcığında ne varsa, bunları medeni ölçüler içerisinde korkmadan, kavga etmeden, özgürce, hakaret etmeden ve hakarete uğramadan, tüm kamuoyu önünde ortaya koymalıdır.

Hoşumuza gitmese de, doğruların aykırı fikir ve düşüncelerden doğduğunu hiçbir zaman akıldan çıkarmadan, her konuda fikir serdeden herkes, düşüncelerini serbestçe ortaya dökmelidir, dökebilmelidir.

Ülkemizin sorunlarından kurtulmasının tek çaresi vardır.

O da;

Başta düşünce üretimi olmak üzere her alanda üretmek, üretmek, üretmektir.

( Düşünce Üretmek başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 6/15/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.