Abiler-Ablalar

 

a(ğa)beyler-ablalar

            şirp[1] oynuyor olurlardı

evimizin önündeki meydanda,

bazen keşik[2] ederdi komşu kızları

onbeşte bir “evladiyelik[3]

            Isparta Halısını pazara

yetiştirmemiz gerekirdi

 

kadınlar, kızlar;

            halı dokurlardı sabahtan akşama

çocuklar

hopuç edirlerken[4] daha

            kardeşleri sarılırdı sırtlarına.

emek vermeye başlardık daha o yaşta.

yaşamaya...

insana....

fidana...

halıya...

geleceğe cansuyu baharda verilirdi

 

ablalar kirkit sesleri arasında

hep bir ağızdan

 

“aman dünya ne dar imiş¥

dert çekmesi ne zor imiş

içerimde yarem varmış

dermanını arar oldum

 

bu derdimin dermanını

kalem yazmaz fermanını

ecel gelmiş canlı gider

okur felek fermanını

 

dertli dertli gezer oldum

ben bu derdi yazar oldum

ben bu derdi çeke çeke

bu canımdan bezer oldum

 

alnımda kara yazılar

yürekte yara sızılar

yetim kalan can kuzular

dermanını arar oldum”

 

 

 

ya da…

[1] şirp: saklambaç

şirpedek: bir anda aniden

[2] keşik: ödünç, sıralaşa, nöbetleşe, sıra ile, münavebe, bir ona bir diğerine

[3] evlâdiyelik: çok dayanıklı, atadan evlada miras kalacak kadar dayanıklı

[4] hopuç/ş edilmek: ebişmek, büyüğünün sırtına tutunmak

¥ Neşet Ertaş, Yıldıray Çınar plağından bir kez dinlenen bu türkü bazende uydurularak bütün halı dokunan evlerden bir anda duyulur olmuştu..

( Anılar 1-halıcı Kızlar başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 6/1/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.