Bâkî sandık bu dünyayı

Heder ettik günü, ayı

Koskoca ömrümüz zâyi

 

Her geçen gün bitiyoruz

İşte geldik gidiyoruz

 

Ümit yok yarına dair

Manzara ortada, zâhir

Fitnede, fesatta mâhir

 

Söze yalan katıyoruz

İşte geldik gidiyoruz

 

İnsanlar suçlu avında

Demir dövülür tavında

Gör ki haksız yok savında

 

Çırpındıkça batıyoruz

İşte geldik gidiyoruz

 

Para olmuş anayasa

Gayri tanımayız tasa

Boş gönlümüzdeki kasa

 

Ruhumuzu satıyoruz

İşte geldik gidiyoruz

 

Beğenmez amiri memur

Hepimizin özü çamur

Çok su götürür bu hamur

 

Her gelene çatıyoruz

İşte geldik gidiyoruz

 

Kafalar akşamdan demli

Garibanın gözü nemli

Patronlar yukardan yemli

 

Zehir zıkkım tadıyoruz

İşte geldik gidiyoruz

 

Çalışanı mumla ara

Nasıl düşmeyelim dara?

Çekil aradan Ankara!...

 

Hep yan gelip yatıyoruz

İşte geldik gidiyoruz

 

 (13 Ocak 2005 Perşembe/Trabzon)

 

                          M.NİHAT MALKOÇ
 

Yayınlandığı Yer: Anadolu Çınar Dergisi/Mayıs 2005

( İşte Geldik Gidiyoruz başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 11.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.