Turnusol

Turnusol: Kimya da kullanılan ayıraçlardan bir tanesi. Asit ve bazları ayırt etmekte kullanılır. Asitle temas ettiğinde kırmızı, bazla temas ettiğinde mavi renk verir.

Şeytan önce kalbe şüpheyi atar, şüphe orada yer bulamaz ise sövmeye başlar…
Bu hakikat hayatın her alanında gözlemlenebilir.

Bazı hadiseler ve kişiler turnusol gibidir. İnsanların gizledikleri kötü hallerin gayri ihtiyari açığa çıkmasına sebep olur.

Kimi vatansever, ilerici, aydın görünür; kimi dindar, muhafazakar görünür…
İnsanlar nasıl görüneceklerini elbet kendisi tayin eder; önemli olan insanın nasıl göründüğü değildir, nasıl olduğudur!

İnsanın içini sadece Allah bilir. İnsanlar zahire bakar. Bu yüzden hüsnü zan ile mükellefiz. Su-i zan eden kendine zulüm eder. Başkasına isnat edilen kötü hal, isnat edilende yok ise mutlaka (Bumerang gibi) üretene geri döner! İnsaf ve vicdan hakim olmalı insanın her hareketine…

Son zamanlarda üzücü bazı hallere dikkat çekmek isterim. Toplumun bu gelinen noktada çok ani düşüş göstermesi kaçınılmaz olacaktır.
İnsanların özgür ve özgün halleri, tercihlerine müdahale etmeyi kendine vazife edinmiş kişilerce yapılıyor bu işler. Kimi ideolojisinden, kimi dini mensubiyetinden aldığını sanıyor bu yetkiyi. Oysa hiçbir insanın diğerine hükmetme yetkisi yoktur.

(“hem, sen kendini hiçbir şeyden tekebbür edecek derecede büyük tutma. çünkü mahlukat mabudiyetten uzaklık noktasında müsavi oldukları gibi, mahlukiyet nisbetinde de birdirler." Lemalar | On Yedinci Lem’a | 118)

İnsanlar özgür iradeleri ile sadece kendine sorumludur. Yaratıcıya sorumluluğu dahi bu kapsamdadır. Çünkü özgür kanaati ile imandan sonra gelir sorumluluk. İnsanın kendisi ile eşit hakka sahip olan diğer bir insana karşı hiçbir sorumluluğu yoktur. Kişisel hak ve hukuklar açısından bile başkasının hukukuna girmemek kaydıyla…

Bu açıdan bireyin topluma ve diğer bireylere karşı korunması gerekir. Çünkü baskın olan ideoloji veya dini kanaat mensupları diğer insanların özgün yapısına müdahale etmeyi kendine hak olarak görebilir. Bunu gözlemlemek mümkün. Herhangi bir görüş toplumda çoğunluk oluşturabilir, bu görüşün sempatizanları da toplumun “öteki” olarak kabul edilen özgün kesimine kendi mensubiyetinin görüşlerini dayatmaya başlar. Yani aba altından sopa gösterir. Çoğunluğun desteklediği görüş zorla kabul ettirilmeye çalışılır. Veya “öteki” olarak kabul edilenlere karşı bir baskı gayri ihtiyari oluşur. Geçmişte yaşandı günümüzde de yaşanıyor. İnsanları zorla Cennet’e koymaya çalışmak veya insanların kıyafetlerine müdahale ile onları zorla çağdaşlaştırmaya çalışmak!?… Daha vahimi Kamuya ait olan malın kendi mensup olduğu fikir gruplarına aktarılmasına rıza göstermek, cevaz vermek!

Özellikle dikkatimi çeken bir durum; kanserden vefat etmiş bir hanımefendinin ardından sarf edilen nefret dolu sözler! Bu hanımı türban karşıtı olarak bilirdim. Türban karşıtlarını da asla onaylamam. Fakat insanların türban karşıtı olma özgürlüğü kendi açısından, başkasına müdahale etmeksizin var. Bu açıdan doğru veya yanlış özgün hal olarak görürüm. Vefat eden kişi hakkında doğru veya yanlış nefret içeren sözlerin kullanılması gelinen noktadan daha ilersinin karanlık olma ihtimalini güçlendiriyor.

Saygılar .
Ahmet Bektaş.

( Turnusol başlıklı yazı ahmet-bektas tarafından 22.05.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.