Serbest Kürsü / Nesir

Eklenme Tarihi : 21.05.2009
Okunma Sayısı : 6498
Yorum Sayısı : 0
HAYATI ANLAMLI KILMAK

M.NİHAT MALKOÇ


Günler ne de çabuk geçiyor. Uyuduk sabah oldu, uyandık akşam oldu. Yıllar bir sel misali üzerimize akıp gidiyor. Hani bir zamanlar çocuktuk. Seneler birbirini kovaladı, şimdi çocuklarımız oldu. Bu böyle kalmayacak; Rabbim ömür verirse torunlarımızı da göreceğiz.

Bu akış nereye! Saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri, saatler günleri, günler ayları, aylar yılları, yıllar da ömrümüzü sürüklüyor. Peki nereye! Menzili düşünüp hesap eden var mı? Sorular bir yumak olmuş zihnimi kemiriyor. Cevaplar hep askıda kalıyor.

Kimler geldi, kimler geçti dünya denen bu zeminden… Bu kervan dur durak bilmeden yoluna devam edecektir elbette. Gelenler ve gidenler olacaktır; ta ki kıyamete kadar... Zira hayat üç aşamadan ibaret: Doğum, yaşam, ölüm!.. Sanki çözümü olmayan bir denklem önümüze konan… Bu denklemi çözen var mı? Olmaz mı? Vardır muhakkak… Onlar ne bahtiyar insanlardır. Hayatı anlamına uygun olarak yaşayan Allah dostlarıdır onlar…

Peki, biz hayatın neresindeyiz? Onu nasıl algılıyoruz? Bu ölümlü dünyada belli bir müddet yaşamaktan maksat nedir? Son nefesimizi verdikten sonra bizi nasıl bir hayat bekliyor? Kendimize bu soruları soruyor muyuz? Yaşantımızı ve bize daima kuyu kazan nefsimizi sorguluyor muyuz? Bu sorulara verdiğiniz cevaplar sizi tatmin ediyor mu? Yoksa bunları düşünecek zamanınız mı yok? Hayatı akışına mı bırakıyorsunuz?

Hayat nefes alıp vermekten ibaret değildir şüphesiz. İnsanları diğer yaratıklardan üstün kılan ve zorlu bir imtihana tabi tutan Allah, bizleri onurlandırmış, eşref-i malkukat derecesiyle de sıfatlandırmıştır. Bununla da yetinmemiş, biz fanilere en büyük payeyi vererek biz günahkâr kullarını dünyadaki halifesi saymıştır. Bu ne büyük bir şereftir bizler için…

Hayatı anlamlı kılmak için neler yapıyoruz? Yaşıyoruz işte!… Peki, bu yeter mi? Kafanızı iki elinizin arasına alın, bir düşünün… Yaptığınız işleri anlamlandırmaya çalışın. Kendinizi sorgulayın imtihana çekilmeden. Yaşadığınız onca yılı şöyle bir süzgeçten geçirin. Süzgecin incecik deliklerinden geçenle üstünde kalan yaşam tortularını bir kıyaslayın. Bunu yaparken de objektif olmaya gayret edin. Acaba neler görüyorsunuz: Müspet mi, menfi mi?

Ortalama yaşam standardının neresindesiniz? Bunu hesaplarken her şeyi paraya endeksleme basitliğinden kurtulalım artık. Kaliteli yaşamak sadece maddeden ibaret değil ki!.. Dünyaya geniş bir perspektiften bakabilirsek görüş açımız ve insani değerler ufkumuz o denli engin olur. Deve kuşu gibi kuma gömülüp hakikatlerden uzak ve bihaber kalamayız.

İnsan hayal dünyasının genişliği nisbetince düşünür, geleceğe dönük planlar yapar. Olmayacak şeyleri düşünmek de hayal kırıklığına zemin hazırlar. Hayallerimiz ulaşabileceklerimizle orantılı olmalıdır. Her konuda olduğu gibi bu hususta da orta yolu tercih etmeliyiz. Öteki dünyayı hesaba katmadan hayatı planlamak hüsrana davetiyedir.

Hayata nasıl ve nereden bakarsanız onu öyle görürsünüz. Hayatı anlamlı veya anlamsız kılmak kendi elimizdedir. Pembe gözlükle bakarsanız güzellikler görürsünüz, kalın camlı, kara çerçeveli gözlüklerle bakarsanız umutsuzluk ve yeis görürsünüz. Aslında bütün güzellikler ve çirkinlikler kendi içimizdedir. Onları yanlış adreslerde aramayalım.

Zaman zaman iç dünyamıza şöyle bir eğilip bakalım. Başka bir tabirle içimize ayna tutalım. Neler gözüküyor? İnceden inceye bir gözlemleyelim. Unutmayınız ki oradan yansıyan güzellikler ve çirkinlikler sizin eserinizdir. Gördüğünüz bu tablonun analizi size kalmış. Ucuz bahanelere sığınmak basit ve sığ insanların karakteristik özelliğidir. Olgun insan miskin miskin oturup bela okuyan insan değildir. Tam aksine; düşünen, çözüm üreten, çıkış yolları arayan insandır. Bilinmelidir ki aslında çözümsüzlük diye bir şey yoktur. Her şey beyinde başlayıp yine orada bitiyor. Yeterki bu çözüm merkezini randımanlı olarak kullanalım. Şunu unutmayın ki hayat her şeye rağmen yaşanmaya değer... Durup dururken hayatı kendimize zehir etmeyelim. Küçük meseleleri büyütmeyelim. Unutmayalım ki güzel bakan güzel görür; güzel gören de hayatından lezzet alır. Güzellikler hayata bakışta gizlidir.
( Hayatı Anlamlı Kılmak başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 21.05.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.