Sultanım
Nefis neden tanımaz hudut kenar Sultanım
Gönül Hakkın sarayı, kimi anar Sultanım?
Gurup çökmüş zamana akşamın sesi gelir
Saatler uçar gider nere konar Sultanım
Meyletmiş tüm insanlık heva, heves, oyuna
Mâsiva etrafında kullar döner Sultanım
Oldum sanan âcizi ummadığı bir anda
Bir küçücük şey ile Rabbim sınar Sultanım
Dünya meyhanesinde koşuşturan sakiler
Bir et kadeh içinde ateş sunar Sultanım
Günahlar utanırken günahkârın yüzünden
Günahkârlar günaha ömür banar Sultanım
Korkar iken insanlar vahşi atın huyundan
Binek diye kudurmuş nefse biner Sultanım
Pervaneler koşarlar mecnun gibi bir muma
Katı kalplerde sevgi neden söner Sultanım
Cehennemler hasretle beklerken yakıtını
Kimin gözü görürde gönlü kanar Sultanım
Bela yağınca azgın kulun başına birden
Rahmanın şefkatine hemen siner Sultanım
Ah bir bilseler Rabbin sevgisi ne kadar engin
İbrahimler girende ateş donar Sultanım
İnsanlık sabrı zorlar kendi ister gazabı
Gazap azaba döner sular yanar Sultanım
Ne kadar azgın olsa nefis denen küheylan
Ona secde ettirmek asıl hüner Sultanım
Gün doğmadan batıdan kapanmaz af kapısı
Tevbe-i nasuh ile rahmet iner Sultanım
Rehber olmuş bizlere güllerin efendisi
Bu buhran fırtınası onda diner Sultanım
07.11.2010
09:20 / Perşembe
(
Sultanım başlıklı yazı
Halit YILDIRIM tarafından
11/4/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.