Dokunma!

Kabuk bağlamayan bu yaralar benim.

Yüreğimi kanamasıyla kabullendim. İyileştiremezsin.

Nefesindeki çıplaklığa çürük heveslerim olmadı hiç

Kendimi sana ait hissettirmedin ki

Bizi göstermiyor saatler…

 

Elleşme!

Kara çalarsın birikmiş düşlerime

İncitirsin o berrak mehtaplı gecelere olan özlemi

Öte dur hüsrana uğratırsın

Şöyle bir kenarda kal, haylaz hisleri hoyrata kullanırsın

Bakma öyle melez duruşuma, gizlenmekten silindi akça pakça görüntüm

 

Konuşma!

Kulaklarımı çınlatan sessizliğineydi hayranlığım.

Suskun cümlelerindi çekici kılan.

Sus sakın! seviyorumlu kelimeler kurma.

O sırılsıklam sevebilme ihtimalleridir sana bağlayan.

Billur çözülmezliğinde yaşadım sultanlığı

Lal kalışınadır pervane oluşum

Sağır duymazlığın kalsın yadigar.

Ruhunu, tavrını sevdim yüreğin şöyle dursun

 
 
 
 
 

Kimliğini sakla!

Ben o el değmemiş yabanlığına yakıştırdım en vurgun halimi

Senin uzak diyarlardaki yalnız duruşunu sevdim.

Gurbetliğini bilerek teslim oldum.

Sılayı dağ gibi sırtında taşımandan bildim asaletini

Benim hayranlığım tanınmadık, yabancı kimliğinedir.

İkimiz kalabalık oluruz. Aynı memlekette savruluruz.

El kal yine…

 

Söyletme!

Sol yanımdaki duygular benim eserim. Söze dökemem.

Çözülür hayat bağlarım, un ufak dağılırım.

Kazandığım hiç olmadı, kaybetmekten korkarım

Görünenden fazlası dile gelmesin  

Bırak kalsın öylece

Ben hazan delisi, cilveli baharları hiç tatmadım

Bırak yine kalayım divane

Geriye sağ kalan kalbim benimdir….

 

 

 

Nazlı Tolun

 

 

 

 

( Ürkek Divane başlıklı yazı NazlıKaragöz tarafından 10/3/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.