SAHTE ÂŞIKLAR

 

Sükuti ihlal edip, aşkı inkâr edişler

Mehtapsız gecelerin, karanlık çığlığıdır

Masum gönüller yakıp, severken terk edişler

Bestesiz hecelerin, bir anlık çığlığıdır

 

Meşhur bir meseldir ki, ilk heyecan yalanken

Arzuların hırsıyla, ömür aşka yakılır

İhsanı maraz olmuş, sevgi arda kalanken

Saf gönüller haince, bühtan’a bırakılır

 

Murada erdiği gün, son bir anla biterken

Güne karanlık çöker, başlarken eyvahları

Bîtâb olup bekleme, son hüsranla biterken

Bir daha gelmeyecek, o mutlu sabahları

 

Çırpınışlar beyhude, bahtiyarlık gelmeden

Bir daha güneş doğmaz, biter gönül sefası

Gönüller yorgun düşer, ihtiyarlık gelmeden

Mutluluğa kan doğrar, başlar şeytan cefası

 

Nefretin Fidanları, Gönülde kök saldıkça

Hani nerde dostluğun, vefanın eli artık

Gül yüzlü masum gibi, hele haklı kaldıkça

Kin kusarken gözleri, sanki başka yaratık

 

Sevda büyülü lafmış, zaman akıp giderken

İnsanın derunun da, kuduruyor masum sır

Aşkımsın derken bile, gece gündüz hak yerken

Aşk deccalı kan kusar, sanki belalı asır

 

Bu kurtlar sofrasında, acizler olur heder

Doldukça unuturlar, kasalar ve torbalar

Hani sevda çiçeğin, can dediğin nerdeler

Soydukça soymadalar, aşk hırsızı zorbalar

 

Muzaffer TEKBIYIK

 

Bühtan. İftira

BîtÂp. kuvvetsiz

Sükuti. Sessiz kalma

 

( Sahte Aşıklar başlıklı yazı muzaffer--te tarafından 25.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.