BARIŞ

                                                                    İnsanlığa ve Erdeme

Barış Bakkaliyesi'ne uğradım ordan Barış Kahvesi'ne geçtim hemen

Ekmek almak için Barış Fırını yakındır Barış Çeşmesi uzak sayılmaz

Barış Marketi'nde ayaküstü sohbet ve eve gitmek için Barış Taksi

Bir de uğramak lazım Barış Kuruyemişçisi'ne çeşitleri sıradan değil

 

Israr etti oğlum Barış Sineması'na gitmek için ayak diretti oldukça çok

Bir de Barış Caddesi'nden geçmek lazım Barış Kasabı karşıda mutlak

Barış Eczanesi, Barış Tuhafiyesi, Barış Kitabevi,  Barış Terzihanesi

Rabbim ne kadar hasret kaldık ki özlemimiz hep tabelalarda kaldı şimdi 

 

Can sıkıntısı olsa gerek, biz eli kalem tuttuğunu zannedenler nazarında kimi zamanlarda daralan yüreğin ruha verdiği, insanı düşünmeye sevk eden amîl. Yukarıda yer alan şiiri kaleme alırken, gecenin ilerleyen vaktinde karanlıklar içinde yüzen dünyanın yaşadığımız kısmındaki ayın ışığıyla zor seçilebilen ortamda, insanlığın daima muhtaç olduğunu fısıldadığı, bir türlü gerçekleşmeyen, herkesin olmasında hayır gördüğü lakin tarafların-kim olursa olsun- dünya üzerinde göremediği barış hakkında iki dörtlüğe yetti, yüreğim. İnsanlığa ve erdeme ithaf olan bu iki dörtlük, otuz senedir şiirle meşguliyetimin olduğu zamanda kalbe gelen ilhamla vucud bulmuş, en sevdiğim şiir oldu.

Kimseyi zan altında bırakmadan, gönül incitmekten uzak, kırgınlıklara son verilmesi adına kaleme alınan bu iki dörtlüğü yazdıktan sonra yeniden barış konulu bir şiir kaleme alabilir miydim?

Yazdığımız ortak sitede bu doğrultuda başka iki şiir daha yayınladığımı hatırladım, sonradan. Bu pazar gününün dinlenmeye ayrılan saatlerinde önceden yayınlanmış iki şiiri de yeni okurlara sunuyorum. 

Zulme Davetiye Çıkarmaz Şiirim Nabukednezar Lazım

Sol yanım soğuk, nice yangınlar yaşadı nice depremlere tanıklık etti ah yıllardır bilinmez
Dert içinde yüzdüm, ihanet yaşadım, kıtlığa aşina bırakıldım, hiç uslanmadım, bu biline

Dünyanın dört yanından iltica etti duygular, ayaktayım, yerlere kapanmadım bir kere
Söyleyin onlara selam göndermem, rahata ermem için vesileyse boşuna onlar bekler

.....

Zaten adam olanın selamı bir keredir, onun meyvesi de yaşadıklarımızdır bilinmektedir
Biz öyle değiliz methiye düzerek düşmanın sevgisine mazhar olmak !...bizim neyimize

Aç bırakılmadık mı kabul edelim, yola gelelim, bize yapılanı takdir edip, uslanalım diyedir
Söyleyin onlara deyin ki mabud tektir, selam onadır yenisi şirktir geleneğimizde bu böyle

.....

Ah nice kez söz söylendi, kanayan bağrımda tazelenir yara, acılarım depreşir usul usul
Bir tarafım kopuk bedenimden yerlerde sürünür insanlığın şerefi, zalimler başa geçer

Hangi ülke ki ismi yok, mekânı soyut, insanı huzur bulmazsa, zulme uğramışsa içinden
Ellerim havaya kalkar, dua atına biner gönlüm, şahlanır yürek doğudan batıya yönelir

.....

Bir yanım kan gölüdür içinde çoluk çocuk, kız kızan, zerr u zeç, kadın, ihtiyar perişan
Bir yanım denize açılır gemilerde saklı umutlara bağlanır yaşam, selam üstüne selam

Dünya bir avuç insanı kabullenmez firavunlaşır, yehudalaşır, kan kokar dağ taş beraber
Söylesin ne selamım olur nefsine esir düşene, barbarlaşana yeni Nabukednezar lazım

.....

Yalnız kalmış yüreğimde acıların tortuluğunu eritmeye muktedir kılmadım gönlümü canım
Ben söylersem yer incinir, gök gazab indirir insan ölür can yanar sukut halindeyim kısaca

Onlara selam yollamadım reddiyedir yazdığım deyin ki topları vardır, uçakları ölüm kusar
Bilirim bunu, merak etmesinler yerleri gökleri yaratan bir VAR vardır onunla hemhâlim

Umarım ki bu üç şiirdir, tekrar okunmasında murad edilen. Yoksa kısaca olan dolgu malzemesi, bu satırlar, sadece işin şiirleri yayınlatma bahanesidir.

Bu üç şiir bir daha okunursa, sizin ömrünüzden çaldığım zamanın hırsızlığı, açımdan kâr, sizin açınızdan da ziyan olmaz.

Hayata Dair Söylemler 3

Söylemiştim Hayri
Söylemiştim açlıkla terbiye edilmez insan
Hangi kıtada
Hangi ülkede
Hangi memlekette
Fark etmez benim için insan olan
Kınarlar ismimizi kötüye çıkarırlar bilirim
İsterlerse söylesinler hakkımda her şeyi
Ben şairim
Ben insanım
Ben duyarlılığımı kaybetmedim
Ben sesiyim insanlığın
Ben nefesiyim kimsesizliğin

Demiştim Hayri
Demiştim sana açlıkla imtihan olmaz
Dünyanın neresinde olursa olsun dayanamam
İnsanlar aç kalmamalı
Çöpten yiyecek toplamamalı

Ey insan kardeşlerim hiçbir kalp dayanmaz buna
Dayanmaz hiçbir kalp kalpsizlerden başka
Bitki kökleri ağaç kabukları hayvan leşleri
Durun ve düşünün sofrasını kuranlar, aç olanları
Sıcak yatağında geceleyenler düşünün barksızları
Elbette ölüm vardır eninde sonunda
Varlıkta yaşayanların yakalarında olacak ellerimiz
Açlıkla sınananların
Açlıktan ölenlerin
Aç bırakılanların
Ve elbette benim

Bu şiiri okuyup ağlayanların
Bu şiiri anlayanların
Rabbim korkarım bu imtihandan
Nimetleri vermedin mi Rezzak sıfatınla
Bu paylaşımın adil olmayışı neden ve niçin
Durun insanlar dinleyin anlayın ve düşünün

Ey insan kardeşlerim
Dayanacak gücüm kalmadı bu zulümdür yaşayana
Siyah, kırmızı ve beyaz derilisi fark etmez insan olana
Gönlüm yaralı, gönlümüz pare pare
Bu utanç bitmeli bitirilmeli derim ve isterim
Ruanda’da Kongo’da Eritre’de Haiti’de Filistin’de
Yedi iklim dört mevsimde cihanın her yerinde
Aç olan kursaklara sıcak aş ve sıcak mekân

Ey insan kardeşlerim son dileğimdir benim
Tüketme çok kazanma uğruna yaşamı silin hayattan
Hayat bulacaksınız insan olma erdemiyle
Bir çocuk deri kemik kalmış
Yanı başında akbaba bekler
Flaşı patlatan sanatçı intihar eder
Birkaç ay sonrası unutulup giden

Ey insan kardeşlerim durun ve düşünün
Hangi anne yüreği dağlanmaz manzarada
Açlıktan ölenleri gömer öleceği mukadder olanlar
Birçok insan gömdüğü insanla aynı kaderi paylaşır
Söyleyin hangi baba tahammül eder

Ey insan kardeşlerim durun
Ey insan kardeşlerim düşünün
Ey insan kardeşlerim kalkın ayağa
Meydan okuyun insanlığı aç bırakanlara
Savaşa itişmeye kakışmaya silaha dur deyin
Dökülmesin ne kan ne gözyaşı toprağa
Ey insan kardeşlerim bu gün oruçluyum
Ramazan’da değiliz ne sahurum ne iftarım olacak
Aç bıraktım kendimi
Siz de bir şey yemeyiniz bu gün

Ey insan kardeşlerim insan kardeşlerim
Komşunuz aç kalmasın bu akşam, yatmasın bu akşam
Gönlüm sizinle ve ben sizinleyim

            Kimi zaman bu söylemleri dile getirmede isim ve yer belirten kalemlere şahitlik ediyoruz. Şair, kanaatimiz odur ki dünyanın her yerine mesajını iletir ve insanlığa hizmet etmeyi ön plânda tutar.
            Dünyanın neresinde incinen gönül, incitilen bir ruh varsa hem gönlümüz hem ruhumuz onlarla beraber aynı ızdırabı yaşar, yaşamalıdır. İsterse Türkmenistan’da isterse Irak’ta isterse Filistin’de isterse Arjantin’de isterse Bosna-Hersek’te, isterse Afganistan’da isterse Filipinler’de isterse Kongo’da isterse Nepal’de.
            İnsanın olduğu her yerde barışa olan özlem, ülke ve kıta ayırt etmeksizin vardır. Teknoloji çağında ilerlemenin insan öldürme amaçlı yeni silahlara kapı aralamasına, insanların bu silahlarla can vermesine karşı çıkma adına, din, dil, millet, mezhep seçmeksizin, sadece önce insan, önce erdem ilkesiyle hareket etmenin gerekliliğini gündeme almamız lazım, bunu ben böyle düşünüyorum, tüm insanlık böyle düşünüyor… Barışı dillendirme adına, kalemler boş duracak mı? Şaire üzerine düşen sorumluluğa davetiyedir, bu satırlar...

Saygılarımla

    

 

( Barış Konulu Makale Ve Üç Şiir başlıklı yazı MehmetALİ tarafından 4.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu