Hızlıca giden bir trenin penceresinden görebildiklerim kadardı
Ömürden eksilen bir günü uğurlayışım
Aniden hızlıca ve hayal meyaldı
Güneşin kanına karışan tozlu raflar içinde
Güz kokmuş Mayıs telaşın
Bir şiirin kafiyesinde görmüştüm
İncecik belinin kıvrımını
Güvercinin kanadından çıkan rüzgar bile üşütüyordu
İçimdeki hazır kıta yalnızlığımı
Olabilecek her güzel şeye isyan ediyordu
Huzuru mutluluğu mevsiminden önce tüketen kalbim
Yapayalnız bir kubbe altında palazlanıyordu
Besmelesiz oturduğun sofralarda seni doyuramadığım sevgim
Yüzünün güzelliğinden düşüyordu bir bir
Yeşile çalan gözlerimden sana süzülen bakışlar
Ve adım adım düşüyordu sözlerimden
Rahmani siluetinden fışkıran şeytani yakarışlar
Dalıyorum hasretin türküsüne
Sövüyorum vazgeçemediğim ne varsa hepsine
Neyse ki kör bir bıçak yetişiyor figanıma
Acı bir telefon çığlığıyla gelmeden kulağımın pasına
Sen dalgalı köşeli kaşlarınla bakışına vurulduğum
Sen ömrümü köpüklü rüzgarlarında boğduğum
Şimdi bir çare bul bir yol göster bu yarama
Tekrar asayım seni kalbimin çam yapraklarına
ERGİN ERSÖZ
(
Tren başlıklı yazı
ergin-ersoz tarafından
4/10/2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.