Sararıp solmadan düştü
birer birer havai gönül yaprakları
kaybolup gitti
azar azar neşeli çocuk bakışları
izlediğin uçup giden
yaprak yaprak hüzünlü hayat sayfaları
ayrılık sızlatınca
damla damla kanayan
derin kalp yaralarını
Kimse görmedi
kuytularda beslediğin acıları
Kimse duymadı
yalnız gezen sessiz çığlıkları
Kimse anlamadı
o yetim boynu bükük boş bakışları
Ayrılık sızlatınca
damla damla kalbe
yağan ateş yağmurlarını
Herkes neden koşuyor
ordan oraya anlamsızca
Dünyaya gelenler bir yandan
gidenler sayısızca
Bunca koşturma telaş
sana ulaşmaz asla
Ayrılık sızlatınca
taşıdığın gam yüklerinin
sırtında ki izlerini
Görünmez bu yangında
yüreği kavuran alevleri
Duyulmaz bu çığlığın
kalbe gömdüğün sesleri
Öldürür bir günlük ömür
uçuşan bütün kelebeklerini
Susturur çığlık çığlık haykıran
kalbin seslerini