üç ihtimalin kulağını çekti, ihtiyar bir düşün bastonu pirinç ayıklarken sıkılgan kadınlar, daralmış evlerde dünya yuvarlaktı uzundu uzun kaldığım yol üstleri boy attığım tenhada ağladı, sokak erkekleri
balık ekmek yedim inadına, Kalyat-i Barbaros'ta bıkkın dudak kıpırtılarımla dışım soğan koktu resim yapıyordu Van Gogh'un biri, Sultan Ahmet meydanında, öpecek Fransız sordum öylesine, sözümü yerken yoktu...
denize intihar gibi baktı Sarayburnu'nda eski bir Türk filmi bir vapur el salladı , yandan çarklı annesine küçük bir vapurdu bil dedim vapura, hangi elimde dün şehrin orta yerinde bir sokak çıkmaz oldu
Beyoğlu'na yuvarlandı, kapağını bulamamış bir tencere of çekti, otuz beşlik bir şişenin dördüncü kadehi Nevi-zade de akşamdan ıslatılmış iki avuç fasulyeye, havuç kattı pilaki kuru bir baklayı ezerken farkındasızlığım iri kıyım bir çoban salatası ile, efelendi boy ,posumuz yeşillendim sonra , elinde derenin otunu taşıyan çiçekçi kıza esridi yeşil erik çekmeyen canım yeşil taburesini tekmeledim İstanbul'un , üçe kadar saymadan hiç kimseleri öldüler dolandığım şehrin hiç kimseleri sevemedim...
( İhtiyar Bir Düşün Bastonu başlıklı yazı DemirMUTLUGİL tarafından 18.12.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.