Kasımda


Ömrüm sökülüp gidiyor ellerimden ilmek ilmek

Belki de imkânsızı beklerken

Anlamak zor kimyasını ümidin

Sonunu getirmeli belki de,

Anlamak gayretinin

 

İçimde merhemini bulamadığım bir yara

Sürgün edemediğim bir hüzün var

Bildim bileli bendimi

Seçmez eylülü, ekimi

Yeşile dalsam uzundan uzuna ah çekerim

Baksam maviye kumsalında güneşin,

Sol yanımda baş gösteren,

Hüzünlerim serpilir

 

Çaya tütüne versem de tez elden kendimi

Gönül heybem boş, boş gezinir

Ne kabanlar sarar gövdemi

Ne ısıtır eldivenler ellerimi

İçimin hep üşümeye meyli

 

Usandım düşmekten düşlerin göğünden yeryüzüne

Lakin gelmiyor işte ümit, akıl erdirmeye

Vakıf olsam da sebebe neticeye

Aldım iki papatyadan küpe geceye

Taktım kulaklarıma mecalim yok bilmeceye

Severse sever , sevmezse olurum biçare

 

Yolcu edemedikçe sevdalandım

İçimi hoş eden bu hüzne

Onunla tanıştım, bazen yarıştım

Ama barıştım neticede

 

Kasımda hüzün de başkadır yasım da

Yağmur ayrı vurur pervazlara

Yapraklar ayrı yakışır sokaklara

Mahur makamından titreşir dallar

Usulca değil sert kapanır kimi kapılar

Gerek bazen etmeye acele

Sızmak için güzden gönüllere...


Büşra KANKURT

17.11.2023

03.47

 

( Kasımda başlıklı yazı Kankurt tarafından 17.11.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.