Yakup misali firak-ı Yusuf'la ağlarsın ey göz
Anlatamaz derdini ne bir kalem ne de hiçbir söz.
Sahilinde dolaşırken birden bire çöküp durdun
Gitti o güzelim yazlar şimdi mevsimler oldu güz.
 
Ah! O nazende gülleri demet ederken elinde
Yürek çıkardı yerinden, şuh bir ıslik da dilinde...
Bir dilberin hayalinde belki incecik belinde
Sözlerin şiir olurdu bestelerdi onu bir saz.
 
Söyle, (derbeder eyledi) hangi rüzgar şimdi seni?
Bilmem kaç kez gördün yelin böyle esenini?
Alnındaki o çizgiler bozdu gençlik desenini
Akıp gidince  yılların hayalde kaldı birkaç haz.
 
Geçip giden yıllarına mümkün mü "dur diyebilmek
Kaderin elinde ömrün işlenmişse ilmek ilmek
Ağlarsa bir göz ne mümkün dökülen yaşını silmek
Gülücükler dağıtsa da etrafında oğulla, kız.
 
Taruman oldu gülşenin soldu lale, sümbül ve gül
Şimdi meçhulde dolaşır haber salmaz sana bülbül
Olma gafil kervan gitti, seni de bekler o menzil
Son giyeceğin elbise birkaç metre bembeyaz bez.
 
Nuri Baş
 
( Fırak-ı Yusufla Ağlarsın Ey Göz başlıklı yazı Nuri Baş tarafından 4/5/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.