İlahi bir rengin solgunluğunda doğdum
ve ufkun bitiminde yorgun bir kuşun kanatlarına tutundum.
Tutarsızdım bir ömür ve tutum nedir
bilmedim elbet severken ve niyet ederken sonsuzluğa gizlendim izini bilmediğim
ne varsa gizinde yaşardım yeşerdim umudun.
Mahal vermişken sevgiye ve mahzenimde
sönen ışıklar.
Gecenin karasına aşık ve bulanmışken
karanlığa nöbette geçen ömür yettiği kadar yitecekti de sözcüklerim.
Kanaviçeler işlediğim.
Karabasanlardan ter döktüğüm.
Temkinli varlığım ve tecrübesiz
olduğum kadar da sakarlığım.
Nemlendi gök kubbe ansızın.
Nam salmıştı madem hüzün.
Meylettiğim yalnızlık ve özgün
sevgim, yüreğim kanarken her damla kana bandım sözcükleri nasıl ki aşktı neferi
olduğum yolculuğun müsebbibi ve ıskaladım aralıksız mutluluğu ıslıklandım da.
Mevsimlere saklandım ıslandım da
yağan rahmeti içime çekerken.
Vecizeler eşlik etti ruhuma.
Ruhumla tamamlandı evren.
Evrende saklı bilinmez ve nice gizem
içerlediğim şarkılarsa tüy dikti bense kuş kadar hafif uçtum göğün
derinliklerinde.
Ucu bucağı yoktu duygularımın ve
addedilen sıfatlar.
Ne körpe ne de kırık kulpu duyguların
yetti aş erdiğim sevgi denen iklime.
Kuralsız sevdim.
Kurada çıkan bir sayı gibi tünedim
sonsuzluğun ıssızlığına bandım yüreği.
Kimi insan felaket tellağı.
Kimisi hem var hem yok…
Benimse yalanlara tok mizacımla tok
sesinde kaderin tosladım aralıksız önüme yığılmış duvarlara.
Bir seyyahtı yüreğim.
Sefasını süremediğim ömrün kayıp
küreği.
Bir sandalda geçti önce ömrüm.
Sonra su aldı ruhum.
Ve kaptan köşküne teşrif ettim
aslında tesirli bir yürekten sarkan ipe tutunup çıktım geminin güvertesine.
Yalnızlığı güttüm ve hem kaptandım
hem miço.
Hem filika idim hem can simidi.
İkaz ettiğim yüreğin sönmek bilmedi
feri.
Fettan gölgeler izbelerde oynaşırken
saf tuttum saf varlığımla.
Yokluğun ne olduğunu öğrendim ve
yalnızlığın isyanında tövbe ettim ve Rabbime yöneldim bir ömür boyu.
Bıçkındı rüzgâr.
İşveli idi mevsim.
Nispet yapanlarla da yoktu işim.
İsmimde saklıydı mutluluk ve diğer
ismimde saklıydı gök kubbe ve de ufuk.
Miracı duyguların ve kırık mızrabım
ve hınca hınç dolu kalbim.
Aşkı takas ettim hüzünle.
Hüzne sirayet ettim yetim kimliğimle.
Oysaki ben sadece göçmen bir kuştum
göç ettiğim duygulardan da yoktu ötesi ve ötemi berimi toplayıp bir baş koydum
ki ben Hakkın yoluna…
Maviden turnam.
Yeşilden yeleğim.
Beyazdan alnım.
Aktan ve Haktan yana iken tutkum…