Bir nidanın esintisi saklı gece ikliminde ve üzüm gözlerinde sevgilinin, açan çiçekler misali dikilesi şiirler ve yıkılası tabular:

 

Aşkın emsalsiz varlığı hükmeden Rabbe şükürler olsun ki iklim caddelerinde ne de güzel şerit değiştirmekte duygular ve işte lal satırlardan firar edip de salınımında umudun bahşetti Mevla sevgiyi ve devriâlem yaparken gizinde aşkın, sırlar buz tuttu, sevgili bayım aşkın edasında yitik bir veda ve yüreğin huzura duyduğu sevginin nazlı tınısında ve sevgilinin ırak varlığında dahi aşkı büyüten yürek iklimi…

 

Düşümden tırnağımdan arttırdığım sevgiye eşlik eden hüzünlü lehçesi mevsimin ve göğe çaputlar b/ağlamanın ertesi…

 

 

 

 

 

İmha ettim karanlık ne varsa

İfa ettim aydınlık masalları ve mizacımda saklı nice dua

Bir bilinmeze rücu eden mevsim

Geceyi b/ölen nefesim ölü nefsim.

Ah, aşkın suskunluğunda sizi uzaklardan sevdiğim.

 

Bir deryasınız, bayım

Bense dilemması yalnızlığın

Sönen ferine doyamadığım yıldızlı akşamların

Coğrafyasında saklı mizacım.

 

Hemhal olduğum yer gök

Sevdiğime kadar içimde saklı sonsuz dilek

Bir rabıta ise zaman

Bir akis ise sessizlik

Ve işte sönen ateşin yeniden parladığı içime dikilesi

Bir ağaç gibi

Köküme sadık

Ve kopuk bir yaprak olarak addedilirken

Yol yorgunu bir günün üzerinden

Saatler geçerken

Kendimden geçtiğimin ertesi

Kucakladığım yine kendim

Gölbaşında raks eyleyen ışıkların minvalinde

Sökün eden çiçekler ve bahara namzet mevsim

 

Ah, bayım…

Sizsiz öncem

Sizsiniz güncem

Örtüleri bir yığınak ki kalbin enkazı

Ve işte yeniden inşa ettim nazlı dünyamı

Bazen bir şiire konduğum

Bazense kapısında kovulduğum

Nice köy nice kasaba ne ki?

Ben ki yenik addedilen ve işte şehre duyduğum hayranlık ile

Selamlıyorum sizi.

 

Semamsınız.

Sedanter ömürden firar eden bir hız

Araf’ta takılı kaldığım ıssız

Ve yerle yeksan edilmiş nazsız niyazsız

Geçmezken ömür

Bahşeden Huda’ma âşık ve sadık

Akabinde uçtuğum mevsim

Uçuşan saçlarım ve kalemin rüzgârı

İhya edilesi yürek

Mehtaba bir âşık gerek

Elbet Yıldız olarak defalarca kaydığım

Peçesinde dolunayın nidalar fırlattığım kara delik

 

Sözcükler hüzünlü

Yaşamı gütmekse zor, bayım

Ayan beyan değil saklıdan bir aşkı sunan

Rabbime nasıl da müteşekkir ve muhtacım

O ki: yılgın takvimlerden dökülen günler

O ki: iklimde saklı güzellikleri buyur eden ve İlahi Kader

Nabzını tuttuğum seyyah yüreğim lahzasında konaklayan

Varsın olsun keder.

 

Ben ki: muştalanan

Aşk ki: bazen üstü karalanan

Siz ki: imkânsızlığın çeperinde uzak kılındığım

Tuzak bilsem de aşkı

Otağı kurduğum göğün pervazı

Ve pervasız aşkımla cümleten giriştiğim mücadele

Neferi olmaksa ömrün

Firari sözcüklerin bir bir döküldüğü

Sıradan olmayan bir hayat

Bağdaş kurulası bazen rüzgâr

Bazen telaşla süzüldüğüm kopan bir yaprak

 

Zamlı tarifesi aşkın

Elbet özlemdir faizini ödediğim

Özverimle kat çıktığım

Bazen yoldan çıktığım

Bazense kalemin baştan çıkardığı savruk kalbim

İmtiyaz tanırken bu imkânsız aşka

Köpükleri denizin yıkarken ruhumdaki kumsalı

Bir tanrı edasıyla.

 

Ve zaaflarım, bayım

Ne hüsran ne kaygı sonlandırır bu aşkı

Ne de seyyah iklimlerde saklı

Vedası ayrı seması ayrı güzel yârin

Belirsizliğin minvalinde yolum bir düştü ki size

Esintisi yorgun mealin

Yol yordam bilmediğimden de değil

Bilakis baş koyduğum yolda sütliman olsa keşke hayat

Şiarı sözcüklerin de asla değil basmakalıp

Ve basma elbisesi mevsimin

Cüret etmediğim kadar içim kalabalık

Ve nükseden sesi bilinmezin

Sahi, bu aşk size çok mu tanıdık?

 

İlahi bir süzgeçtir içinden geçtiğim

Derindir hüsranım içime çektiğim

Demlendiğim kadar dertlendiğim ne ki?

Dar yollardan firar edip bu sefer uçuşa geçtiğim

Elbet bu aşkın mimarı bir yıldız kümesi ait olduğum

Belki de cennet bahçesi çiçek sıfatımla dikildiğim

En endamlı kök de bende kopamadığım kadar sizden

Kopup da geldiğim dünden hatta ölümden

Bir ricamsa çok mu gelir size?

 

Bahşedilen nefesi tüketirim de uğrunuza

Bir vaveyla gecenin tamburu

Yüreğe huzur veren ney’ in sesi

Demeyin de sakın ha: kimin, neyin nesi.

İlahidir acılarım ve deruni

Bir miat ki dolmayan

Bir cihat ki sonlanmayan

Bir milat ki sizsiz geçen ömrü de heba ettiğim

Ve kuytularında ruhum size şiirler ikram ettiğim

Elbet başım gözüm üstüne, bayım

Varsın olsun sizi durduk yere seveyim…


( Varsın Olsun Sizi Durduk Yere Seveyim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 30.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.