Akıyorum geceye,

Yani sana,

Yani aşk'a

Ama sen yoksun bu yolda

Olsun

Sen yoksan da hayalin var kirpiklerimin ucunda





Kalbimin sessiz fısıltısı, nasılsın? Uzun zaman oldu seninle satır aralarında buluşmayalı. Sen her ne kadar sevmesen de şiiri, ben inatla şiirle başlayacağım seni anmaya. Hatırlamaya başladıkça kalbimin sana seslenen harfleriyle öpüşeceğim seninle, sesimi bağışlıyorum seni anımsatan kelimelere, belki duyarsın da bir ses verirsin diye bekliyorum noktası konmamış şiir duraklarında.



Beklemekten yorgun düşmüş düşlerim iyi değil aslında. Yalnızım, zordayım, dardayım. Tek yoldaşım, parmaklarımın arasına sıkışan kalemim ve beyaz sayfalar. Sessiz harfler çoğalırken sesli harfler türetiyorum sesinin renginde. Maviyle sarılıyorum sana..



Bir yaz sabahından sesleniyorum yine sana mektupla. Gün doğmak üzere. Şehrim sessizliği giyinmiş yine üzerine. Ve "Sezen Aksu" eşlik ediyor satırlarıma.

"Yok hayır! ağlamak istemiyorum bu saatlerde çünkü hüznü sevmezsin sen, haydi bir şiirle gülümse yüzüme"



Elimde bir fincan kahve, gülümsüyorum karanlığa. Kaldırımlar boş bu saatlerde. Bak gördün mü, kimsecikler uyanmamış henüz bu saatlerde. Bir ben varım gecenin karanlığında, bir de ay ışığının yansıttığı gölgeler. Hafif bir rüzgar savururken saçlarımı, yüzüme düşüyor kâküller. Bir an seni anımsıyorum. Parmaklarınla kâküllerimi kenara çekip, gözlerime bakıp, kadınım deyip alnımdan öpüşünü, sarılışını... O günden sonra hiç kesmedim saçlarımı. Bir bilsen ne çok kırık birikti. Ne çok kırgınlık saklıyorum saç köklerimde bir bilsen. Uzadıkça sensizlik dallanıp budaklanıyor sanki. Senden bir anıdır saçlarımdaki dokunuşun. Parmak izlerin kaldı.



Bak, balkonda boynu bükük, solgun menekşeler bile yüzüme düşen senli tebessümlerimi görünce gülümsüyorlar şimdi. Onlara da gözlerin değdi çünkü.



Saatler geçiyor, yavaş yavaş ay geceyi terk etmek üzere.



Görmek istediğim, dokunmak istediğim, duymak istediğim yerlere ait oldum yine.

Yani sana

Yani bana

Yani bize…



Ne çok sen geçtin yine kalbimden, tenimden, saatlerimden, kahvemden, iliklerimden, hayallerimden…



Ve sancılı bir gün doğumu iniyor yer yüzüne. Gözlerini kırpıyor güneş yalnızlığımın penceresine, hüznümün kalbine. Artık gerçeklere dönme vakti. Yani kederli ömrüme.



Şimdilik hoşça kal sevgili



Her zamanki gibi Rabb’ime emanet ediyorum seni.



İyi bak kendine

En çok da yüreğine…

( Sevda Yanığı Mektuplar 5 başlıklı yazı Fatma Berber tarafından 10.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.