Böylece yükseltgenmiş yani eşiği yükselmiş durum içinde ayrışan enerji paketleri veya yöneylem hareketi, iş yaptıktan sonra indirgenir. İndirgenen bir yöneylem ya da yük hareketi ilk nötr haline döner (geri bağlanım yaparlar). Ayrışan süreç oyuk ve yük hareketlerinin tekrar birbirini tamamlamasıyla sonuçlanır.

Bileşenle kolektif alan içindeki kişi kolektife göre düşünüp, kolektife göre hayal eder (tasarım eder). Kolektif özne de kişisi özne gibi nötr alan içinde ayrışan kuvvetler üzerine kolektif istemi, kolektif hayalleri bindiriyordu (modüle ediyordu). Ortam modülasyonlaydı.

Uyarılmaya hazır durumu içindeki modüle edilecek bileşimler kolektif modülasyonlarla olan eylemlerdi. Kolektif modülasyonu olan eylemler de, bu bindirişlerle ne yapacağını nasıl davranacağını bilen bir kolektif özneli kolektif aklı doğuyordular.

Bugünümüzü sağlayan başlangıcın kolektif koşullarını, kolektif bileşimi her bir özne nesnel ayrıntısına kadar iyi bilmemiz gerekiyordu. Özne-nesnel unsurları iyi bilmek için de, bileşen unsurların girişme yapacak yansımalarını türlü biçimleriyle tekrar tekrar nasıl ve nice olduklarının ortaya konması gerekiyordu.

Uyaran ve uyarılan arası bağ yansıma girişmesi yöneylemler, bilişimin esasıydı. Ortak bilişme üzerindeki bilmeler bizim benzer biçimdeki her türden sağlıklı düşünmemizin temelini de oluşturacaktılar.

Kişi için bilmek neden gerekliydi?  1-Bilmek kişinin dıştaki yöneylem pusulasıydı. 2-Bilme işi kişiyi nasıl davranacağına yönelten kılavuzdu. 3-Kişinin zihinsel aktivitesini şema tize eden bir tür yazılımdı.

4-Bilme işi kişiyi gereksiz zaman sarfından ve fazla efor sarf etmekten kaçındırır. 5-Bilme işi kişiyi sonu gelmez düşünce çıvlaması yapmaktan kurtarandı. 6-Bilme işi o biliş noktasını çevrim ekseni yapmaktı.

Bilmek gibi bir çevrim ekseni ya da totem alan gibi başı sonu belli bir tavaf noktası sizin izleğinizdi. Adeta özne-nesnel eylemli yazılım programınızdı.

Yoksa nasıl davranacağınızı bilemezdiniz. Şaşkınlığa düşerdiniz. Bu durum içindeki biliştiler bir yol haritasıydılar. Dıştan ortaklaşan bir eylem kılavuzu yokluğunda kişiler eylem kılavuzu edinmek için bilme yerine koyacağı groteskti bir hayali kendilerine kılavuz edinecektiler.

Alan içinde, alanın kendi evrensel dokusundan ötürü birleşen ayrışan unsurları vardı. Kişiler, bilme eğilimini bu türden bileşen ayrışan alan unsurlarının üzerine modüle ederler (bindiriş ederler). Bilme eğilimi içini dolduran ilk bilişim unsuru izlekler grotesk ilikti. Kolektif alan bunu ortak uygulamalar içinde ortak alan etkisine göre doğrultacaktı.

Bilme neden gerekliydi, sorusuna verilen somut ve hayati yanıtları nedeninden ötürü bilme eğilimi kişisi temelde groteskti bir inanış ve groteskti bir amel (öyle davranma) eylemiydi.

Alan oyuk ve yük hareketlerinden oluşuyordu. Alan hareketleri de yükseltgenmiş veya doygun olarak indirgenmiş. YÜKSELTGENME VE İNDİRGENME AYNI ANDA BİRLİKTE OLANLA BİRLİKTE GİDEN OLASI BELİRİŞTİLER.

Alan içi oyuk-yük hareketinin birbirini etkisiz kıldığı bir yükseltgenme indirgenme süreçleridir. İndirgenme ve yükseltgenme süreçleri birbiri olan, birbirine dönüşen ve bir girişme içindeki aynı durum, bir girişime doygun iken diğer girişmeye açıktır. Bileşenler yük hareketlerinin doygun olduğu nötr durumdur. Veya eksiği, tamam olmuş bileşimler diyorduk.

( El Felsefesi Ve Tarihsel Yaratılışın Kaynağı 17 başlıklı yazı Uraz Bayram tarafından 9.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.