aynaya bakan bir tarih düştü yüzümden nazlanırcasına
gelişsiz gidişlerin çıplaklığını kuşandı yüreğim
baharda yeşiller fısıldaşırken kimler emzirir ki hüznümü
zaman sakla yanaklarında gülücüklerimi
ansızın rüzgar gelip çalmasın kapını
nadasına bıraktıklarım
benim son nimetlerim




bir vakit
kullanılmış fotoğraflarla savruldu kırmızı düşler
korkular vardı çocukluğumun ellerinde
ve soluğumda seni sevmek
aklımı boğdu sabahlara eklenen bu hesapsız yağmurlar
oysa iz değmemiş köşelerde kendimi arıyorken
uyuyan sancı dirildi yoluma simsiyah
büyüdükçe ne çok şey birikiyor avuçlarıma
hepsi de darmadağın
cennet ve cehennem arası değişiyor rengi güllerin
sessiz acılar eşeledikçe toprağı
ah...




nereye dokunsam kurcalıyor geçmiş beni
bir de güneşe değsem kırılmasa ellerim
yığılmasa cesed gibi üzerime
yangınımdan arta kalan denizlerim
hep kıyılara vuruyor sular beni
kaç kez öldüğümü unuttum
dilsiz çığlıklarım




sen
anılarımı maskeleyen saf sızı
kimbilir hangi maviyi tutarken yalnızlığın
yüreğinle dönüp dolaştın
ve durdun karanlığınla
beyaz sokağımda
gözlerin suçlu
gözlerin kançanağı senin
sırtında soğuk ve mor gecelerle
beynimi taşladın
damarlarım şımardıkça olur olmaz her sebepten
cinnet geçirdim
dağ gibisin içimde
bu yüzden yitirdim koynumda adreslerimi
hadi bir şaşkınlığına geleyim
düşür beni ağzından
koybolayım


farkında mısın
tarihler önce kin
sonra kan kusuyor saatlere
her baktığımda aynaya öldüğümü sanıyorsun

















( Kaç Kez Öldüğümü Unuttum başlıklı yazı buglem-sozer tarafından 10.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.