Eğitim Üzerine Yazılar
TEVHİD-İ TEDRİSAT
Tevhit-i Tedrisat anlayış ve sisteminin bu gün medeni dünyanın standartlarına
uymadığı, demokratik anlayışa ters, özgürlükçü dünya normlarına aykırı bir
sistem olmadığı anlaşılmıştır artık.
Bu yanlıştan dönmenin zamanıdır. Batı
normlarında eğitim yapmak istiyorsak bu şarttır. Batı tipi bir demokrasiyi
yerleştirmek istiyorsak bu zorunludur.
Batı tipi demokrasilerde çoğulculuğun esas alındığı eğitim anlayışı hakimdir. Bizde yüzyıldır sürdürülen bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir.
Osmanlı
eğitimi gönüllülük esasına dayanan vakıf sistemiyle yürütüyordu. Eğitim
kurumunu inşa eden hayır sahibi veya sahipleri onun yaşaması için gerekli
akarları da vakfediyordu. Vakıf kendi içinde yönetimini tesisi ediyor, eğitim
için gerekli önlemleri alarak ulema sınıfını yetiştiriyordu. Her vakıf kendine
özgün bir yapıdaydı. Vakfedilen kurum hangi eğitim için vakfedilmişse o tür ve
cinsten bir eğitim veriyor buna devlet karışmıyordu.
Azınlıklar kendi vakıflarını kuruyorlar kendileri için gerekli insan tip ve
elemanını yetiştiriyorlardı. Herkes yüksek eğitime kadar anadilinde eğitim
yapıyor, yüksek dini eğitim dili Arapça, Edebiyat dili Farsça seçiliyordu. Buna
da kimse itiraz etmiyor, bunu tartışmıyorlardı bile. İlk ve orta eğitimlerin
ana dilde olması bölünmeye yol açmıyordu. Aksine her ulusun kendi dilinde
eğitim alması ülkeye aidiyetinin azalmasına değil artmasına yol açıyordu.
Daha yakın zamana kadar sağlık eğitimi sağlık bakanlığına aitti. Ne yazık ki o
da Milli eğitime devredildi. Tabi bu ayrı yönetimin farkındalığı vardı da
diyemeyiz. Çünkü bu okulların da eğitimi Milli Eğitim bakanlığının elindeydi.
Yönetim yönünden ayrılık fazla bir fark yaratmıyordu.
Cumhuriyetin tek tip insan yetiştirme projesi artık terke edilmeli. Bunun
fiyaskoyla sonuçlandığı artık anlaşıldı. Bunda ısrar edilmesi anlamsızdır. Bu
tek tip insan çıkarcı, eyyamcı, adam sendeci, vurdumduymaz, çevreye ve insana
saygısı olmayan, tek derdi para kazanmak, yüksek geliri kolay yoldan elde etmek
olan, ikiyüzlü, uyuşturucu tacirlerinin oyuncağı, bonzaici, hortumcu insan tipidir.
Bu tipin de ne kendine, ne ailesine, ne vatanına, ne milletine bir hayrı
olmayacağı apaçık ve aşikardır.
Gelin yeni insan tipini çeşitli kurumlar eliyle iyilik ve güzellikte yapılacak bir yarışla yetiştirelim. Her kurum kendisine gerekli olan elemanı yetiştirsin.
Milli Eğitim Bakanlığı genel sistemi kursun, diğer kurumlar kendisine gerekli
olan elemanı yetiştirsin, özel sistemlerini kursun. Gerekli önlemleri alsın,
aksayan yönleri araştırarak düzeltsin.
Ahmet Kemal